GÜNÜN YAZILARI

Makule dönmek

Toplumun bir kesimini çaresizlik içine sokmak iyi bir sonuç vermez. 25.5 milyon insanı sürekli hırpalamak, öncelikle ülkenin neşesini, eğlencesini, dinamizmini tahrip eder. Gençlerin bu ülkeden umudunu kesebilecek yaklaşımlardan kaçınmak gerekiyor. Yeni bir dönem başladı. Bu dönemi, eskiyi tekrar ederek, şiddet dilini sürdürerek yaşamayı isteyenlerin çoğunlukta olduğunu sanmıyorum. Oy verenlere soruyorum, bu tablodan memnun musunuz, ülkemizin geleceği açısından yerinde buluyor musunuz? Kimisi gülerek geçiştiriyor…

‘Önümüzdeki maçlara bakalım’

Üçü de bir anlamda Milli Nizam geleneğinden gelen partilere şu soruyu sorabiliriz. Acaba tek partide birleşseler ve kendi listeleriyle seçime girseler daha etkili olmazlar mıydı? Son yıllarda siyaseten en büyük değişimi CHP yaşadı. Cumhur İttifakı’nın ve özellikle AK Partililerin “Nerede Atatürkçü CHP?” diyerek partinin Jakobenlikten uzaklaşmasını eleştirmeleri bu partilerin kendi siyasi pozisyonlarına ters düşmüyor mu? Kılıçdaroğlu üzerine çok şey yazdım. Onun siyasi olgunluğuyla partisinin çok üzerinde bir performans gösterdiğini söyleyebilirim.

Limana yaklaşan gemi

Şimdi muhalefetin önünde duran soru şu: İktidara gelmesini sağlayacak kadar bir güveni nasıl elde edecek? Değişim talebini iktidara nasıl taşıyacak? Bunun için eski yola mı dönecek yoksa yeni yolda devam mı edecek? Eski yolun yol olmadığına şüphe yok; onunla muhalefetinin yanına yöresine yaklaşılmayacağı açık. Çare, yeni yolda ısrar etmekte; onu geliştirmekte, daha doğru dürüst hazırlık yapmakta, eksiğini gediğini tamamlamakta yatıyor.

Portekiz’de Tutti Frutti gerilimi

“Avrupa’da yükselen sağ”… Bu söylem üstünden yıllardır klişeleşmiş analizler yapılır. Ancak Portekiz’de şu an gerçekten kendine özgü bir sağ yükseliş örneği görüyoruz: Chega… Zaman zaman ünlü diktatör Salazar’ın mirasçısı olarak tanımlanan Chega… Bu partinin yükseliş nedenlerinden biri de, yıllardır sürmekte olan Tutti Frutti yolsuzluk operasyonu.
- Advertisement -

Bu neyin seçimi?

Muhalefetin ne dediğinin ve neyi nasıl yapacağının önemi kalmadı. Kılıçdaroğlu’nun kazanması belirli bir siyasi çizgiyi ima etmiyor… Sadece yolu açıyor ve topluma ‘yeniden’ siyaset imkanı sunuyor. Dolayısıyla seçim iki aday arasında değil. Siyaseti (ve devleti) İttihatçılığa teslim etmekle elimizde tutmaya çalışmak arasında. O nedenle Kemalist milliyetçiliğin muhalefet sahnesini ele geçirmesine rağmen Kürtlerin menfaati Kılıçdaroğlu’nu desteklemekten geçiyor. HDP’nin hareket alanının nispeten geniş kalması, Kürt meselesinin ‘teröre’ endekslenmemesi için…Söz konusu milliyetçiliğin kaba sabalığını görüp tepki duyan ‘liberal-demokrat’ muhaliflerin de aynı şekilde büyük resmin farkında davranması lazım.

En Son Çıkanlar