8 Kasım Salı günü düzenlenen ABD ara seçimlerinde sonuçlar henüz kesin değil. Senato’da çoğunluğu hangi partinin sağladığı Aralık ayında belli olacak, Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçiler 1-2 vekil farkıyla çoğunluğu kazanabilir. Kesin olan tek bir sonuç var: Demokratlar kötü ekonomiye rağmen beklentileri aştı, Cumhuriyetçiler, Trump ve radikal Trumpçı adaylar (Öz vb.) nedeniyle kötü sonuç aldı. Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olabilmesi için öncelikle Florida’nın yeni ve genç muhafazakâr yıldızı Ron DeSantis’i aşması gerekecek.
“Laik-seküler hassasiyeti olan geniş kesimler, siyasal alandaki rekabetin ‘distopyan bir İslâmcılığı’ işaret etmesiyle, mikro-bireysel dünyalarına çekiliyordu. Bu çekilme süreci aynı zamanda siyasal İslâm ve taşra muhafazakârlığından nispeten korunan ‘steril ve pür’ mekânlarda yaşama arzularını da tetikliyordu. İzmir, ‘beyaz göç’ diye tabir edilen bu mekânsal yönelimin temerküz ettiği alanların başındaydı. Özellikle Urla, Çeşme, Seferihisar gibi denizle iç içe ilçeleri, kültür motivasyonlu seküler tabakaların yeni yaşam alanı olarak cazipti.”
Latincede “intentio auctoris” denir. Yazarın niyeti. Karşısında bir de “intentio lectoris” vardır. Okuyucunun niyeti. Bu ikisi hiç birbirine uymayabilir. Bir şey üretir, sürersiniz kamusal alana. Sonuçlarını kontrol edemezsiniz. Artık sizin olmaktan çıkar; herkesin ortak malı haline gelir. İsteyen de söyler istediğini. Hele bu kutuplaşmış toplumda, neyin hangi seviyeyi yansıtacağı, ayrı bir mesele. Ama bunu, böyle olacağını, baştan kabullenmeniz gerekir.
Dağlarda göçebe hayatı yaşayan insanların şehirle, köyle karşılaşmasının ilginç anları, kültürel farklılıkların yarattığı mizah öyküleriydi bunlar. Babam bu öyküleri anlatırken merakla dinlerdim. Neden bunları o zaman kaleme almadım, bir kenara yazmadım diye hayıflanıyorum. Yine de bazıları hatırımda kalmış. Hatırladıklarımı Tarsus kitabıma koydum. Bazılarını da kardeşlerime soruyorum. Bu meseli çok severim.
Belli ki, AK Parti’nin vizyon belgesi hangi tarafından çeksen o taraftan uzayan türden, tanımlara kolay kolay sığmayan bir şey. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belgeyi açıklarken, karşısında “Kızıl Elma”yı, öbür tarafta “Gökbey”i gördüğünü belirtmesi ise, alışılmışın dışında, kabına sığmaz, coşkun bir milliyetçiliğe işaret eder gibiydi.