Özdağ için bu mutabakatın büyük bir başarı olduğuna kuşku yok; % 2’lik bir oyla bütün koşullarını % 45 almış bir adaya dayatmak, az buz bir iş değil. Lakin Kılıçdaroğlu için bir başarı hikâyesi çıkmaz bu mutabakattan. İlk turda da Kürt illerinde seçime katılım, Türkiye ortalamasının altında kalmıştı. Özdağ ile verilen resmin ve imzalanan mutabakatın ardından, Kürt seçmenlerin sandıkla mesafesi daha da açılabilir. Elbette bu da Kılıçdaroğlu’nun aleyhine yazar. Hülasa Kılıçdaroğlu, büyük bir iştahla milliyetçilerin pirincine giderken Kürtlerin bulgurundan olabilir.
Kendini bütün hatalardan âri görüp bütün olayı bir başkasının üzerine yıkmak sorumluluk çarpıtmasıdır. Siyasal aktörlerle yapılan bir mücadeleyi kaybedip hıncını destekçilerinden çıkarmak aynen böyle bir şeydir. Haklılığımızı ve gücümüzü eşitlerimiz üzerinden tatmin etmek sadece karşı tarafın direncini artırır. Çare dinamiklerin kaynağına inmektir. Victor Hugo “Alt sınıftaki sefalet üst sınıftaki insanlıktan çoktur,” demiş. Bu anlamda hesap sorulacak merci ‘alttakiler’ değil, ‘üsttekiler’ olmalıdır.
Günümüzde; Batı düşmanlığı, milliyetçi akımların, ülkücülerin bir kısmının temel siyasi yaklaşımları arasında. Aslında geçmişte, uygarlık, bilgi, ilim gibi konularda daha çok okuyan ve ilgilenen değişik milliyetçi akımlar bulunuyordu. Şimdi ise her ne kadar “yeni ülkücülük” bu konulara yönelik araştırma ve tartışmalar yapmaya çalışıyor olsa da siyasi alandaki ana akım milliyetçilik, çok değişik bir mecraya yöneliyor. Geçenlerde İYİ Parti Başkanı Meral Akşener, milliyetçi bilim insanlarından söz ederken Mümtaz Turhan’ı da sayınca, o dönemin etkili isimlerinden Mümtaz Turhan’ın bu kitabını merakla okudum.
İçinde bulunduğumuz mevcut durum beni Annan Planına geri götürdü. Şu sırada büyük şanssızlık Türkiye’deki seçimlerin komşu Yunanistan’daki seçimlerle aynı zamana rastlamasıdır. Dünyaya mukayese yapma imkanı verdi ne yazık ki….
İnsan hırsının en yükseğe tırmandığı ve tavan yaptığı konu siyasettir. Orada iktidar vardır, hükmetmek vardır, maddi gücü elinde tutmak vardır. Orada kendini yenilmez saymak da vardır. Ama tehlikelidir de. Büyük kayıplara uğrayabilir, ağır bedeller ödeyebilirsiniz.