68 olaylarının hengamesi içinde Nermin Hoca'nın, Siyasal’ın tek kadın akademisyeni olduğunu fark etmemiştik bile. Mülkiye diye birçok değişime öncülük etmiş okulumuzun ilk kadın akademisyeni 1960’larda hala ve yalnızca Nermin Hoca'ydı. Nermin Hoca, sonraki yıllarda bir başka hocamızla, öğrencilerine her zaman büyük bir anlayışla yaklaşan İlhan Unat ile evlenecekti.
“… Ayrışmayız ve ayrıştırmayacağız. Ülkeyi sizin ayrıştırıcı, ötekileştirici dilinizden korumaya kararlıyız. Her vatandaş birinci sınıftır. Ülkedeki beka sorunu bu ayrıştırıcı zihniyettir.”
Türkiye’de, cumhuriyetin kuruluş yıllarında sert bir laiklik uygulandı. Laikliği savunanların bir kesimi otoriter ve Jakoben yöntemleri tercih ettiler. Laikliği demokrasiyle birlikte düşünmek gerektiğini, bunun dışındaki yolların inananları rencide ettiğini ve toplumsal uzlaşmayı yok ettiğini, yaşayarak gördük. Yaşanan uzun tecrübeler, toplum mühendisliği yöntemlerinin işe yaramadığını gösterdi.
Kutuplaşmanın toplumda yol açtığı ahlâki bozulmanın veçhelerinden biri: Çıkar gütme saikiyle kutup değiştirenlere karşı gösterilen (gösterilmeyen) tepkiler. (…) Hangisi size daha rahatsız edici geliyor: Fatih Çekirge ve Şebnem Bursalı’nın Emine Erdoğan’ın kitabı için kaleme aldıkları “övgü övgü övgü” yazıları mı, yoksa Emine Erdoğan’ın bir zamanlar kıyafeti nedeniyle ona dünyayı dar edenlerin safında yer alan bu ikiliyi bağrına basması mı?
er iktidar, kendi ulusal çıkarlarını savunan bir dış siyaset izleme iddiasındadır. Muhalefet de eleştirilerini dillendirir. Tabii dış politikada muhalefet iç politikadakinden daha zordur. İktidar, “Milli menfaatler böyle gerektiriyor” dediği anda, çoğu zaman, psikolojik üstünlük sağlar. Türkiye’nin bölgede zorlandığı, dış politikanın tartışıldığı bir süreçteyiz uzun süredir.