Sanayi tesislerinin İstanbul ve civarından ülkenin çeşitli bölgelerine taşınması için teşvikler getirilmeli, gitmezlerse cezai nitelikte vergiler konmalıdır. Kısacası İstanbul nüfusu yaklaşık 10 milyona indirilmelidir. Dikkat edin, İstanbul’da dolaşan araçların 41 yani Kocaeli plakalı olanlarının sayısı göz ardı edilemeyecek kadar çok. Kısacası İstanbul ve civarı sanayi bölgesi olmaktan kurtarılmalı. Fetih böyle olur.
Gezegenin bütününde yaklaşık 10.000 yıldır sınıflı toplum var, 300-400 yıldır kapitalizm var. Müslümanların bunun dışında kalması niye bekleniyor? Hangi mantıksal, bilimsel temelde bekleniyor? İnsanlığın bütününü etkileyen tarihsel, toplumsal, ekonomik koşul ve süreçlerden etkilenmemeleri nasıl mümkün olabilir? Müslümanlar uzaylı mı?
AYM’nin etkili bir yol olup olmadığı her geçen gün daha fazla tartışılır hale geldi. AYM siyasi konjonktürü koklayarak incelemelerinin zamanlamasını belirleyen ve kararlarını da konjonktüre göre veren bir mahkeme olmamalı. Verdiği kararlar da sadra şifa olabilmeli.
Saat 17.23 itibarıyla Muharrem İnce’nin adaylığı için imza veren seçmen sayısı 46 bin 220… Bu şekilde giderse cuma gününe doğru 100 bine ulaşması mümkün görünüyor. Ama karizması çizildi. Yüzde onları geçip milyonlarca oy alacağı söylenen aday, 100 bin seçmenin desteğini sağlamakta zorlanıyor. Bu desteği sağlayabilse bile çok yavaş şekilde sağlıyor.
Bugün, erkek dindarlar 6284 sayılı kanuna sahip çıkan dindar kadınları dehşet içinde izliyor; nereden çıktı bu kadınlar diye soruyorlar kendi kendilerine, bazen de kendilerini tutamayıp küfrediyorlar. Benzer bir şaşkınlığı, mahcubiyetlerinden ötürü ifade etmeseler de seküler kadınlar da yaşıyor olmalı. Türkiyeli kadınların erkek hâkim sınıfına karşı verdiği mücadelede ‘tarihsel yanılgı’nın sonuna gelmiş olabilir miyiz?