GÜNÜN YAZILARI

Çin ve dünya

Seçimleri izlemek için ülkemize gelen Avrupalı bir gazeteciyle Pazar günü yaptığım görüşmede, Sayın Kılıçdaroğlu’nun demecinin Economist dergisinde yayınlanan makalesinden çok farklı olduğunu, Çin ile ilişkiler için kullandığı ifadelerin gerçek görüşleri hakkında tereddüt uyandırdığını söyledi. Ben de kendi tecrübelerime dayanarak siyasilerin gerçek görüşlerinin genelde başkaları tarafından yazılmış olan metinlerde değil, ağzından çıkan sözlerde yer aldığını, bu bakımdan Sayın Kılıçdaroğlu’nun pek gerçekçi bulmadığım demecindeki görüşlerin iktidara gelmesi halinde değişeceğini ümit ettiğim cevabını verdim.

Kazandırılan Aday

Aday gösterildiğinden bu yana Kılıçdaroğlu’nun “kazanacak aday” olmadığına işaret eden her özellik, propaganda ile değişerek Kılıçdaroğlu’nun hanesine artı bir olarak yazıldı. Kılıçdaroğlu’nun mahallenin bıçkın delikanlısı gibi davranmaması bir problem olarak görülüyordu. Fakat an itibarıyla Kılıçdaroğlu’nun mutedil propaganda tarzının ülke için ne kadar zaruri olduğu konusunda farkındalık oluştu ve farklı bir propaganda ve politik tarz imkanının varlığı Türkiye kamuoyuna gösterildi. Erdoğan ve idaresi, ülkeyi soktukları halin imkanları dahilinde propaganda yapmaktadır. Tüm gösterilere rağmen somutlaşamayan bu soyut propaganda, halka kemirmesi için tarihi hikayeler, kadim düşmanlıklar, savaş gemileri, insansız savaş araçları ve en önemlisi Erdoğan’ı vadetmektedir.

Politika bize ne vadediyor?

Politikanın araç olmaktan çıkıp amaçlaştığı yerlerde, diğer her şey iktidarın aracı haline gelir ve araçsallaşır. Bir şey daha olur; hiçbir şey, insanların kendi seçimlerine bırakılmaz. Demokratik seçimle seçme ilişkisi yerini iktidarın kendi kendini seçmesine bırakır. Hayat bir zorunluluklar toplamı haline gelir. Gerçek manada politika, zorunlu olunmayan kararlarla hayat bulur. Bu nedenle her zaman için birden fazla seçenek ve seçme şansı olmalıdır.

“Amacı”lardan “umacı”lara…

Her muhabbetin kadrolu-kadrosuz bir “amacı”sı var. Atanmış… Asıl amacı amacılık. Bilhassa -düşmansız yapamayan- iktidarın tehditkâr dilinde onlara “umacı” demek de mümkün. Katili sohbetin, tartışmanın… İktidara bağdaş kuran “laf yetiştirme”nin de en harcıâlem argümanı. “Siyaset dili hiç böyle olmadı” cümlesini gözümü kırpmadan kurabiliyorum artık.
- Advertisement -

Gannuşi’nin tutuklanması ve İslamcılık-demokrasi ilişkisi

İslam Özkan Kays Said’in karar ve icraatlarının ülkede Nahda’ya yönelik bir eleştiri dalgasının ardından geldiğini unutmamak gerekiyor. Açıktır ki Tunus’taki laik muhalefet, Gannuşi’yi demokrasi konusunda samimi görmemektedir. Gannuşi’nin Tunus el Kaidesi Ensaru’ş Şeria lideri ile konuşmasına ilişkin ortaya çıkan ses kayıtları, kendisi ve Dışişleri Bakanı olan damadı hakkındaki yolsuzluk iddiaları yanıtlanmayı bekleyen sorular olarak durmaktadır.

En Son Çıkanlar