GÜNÜN YAZILARI

‘Kutsal devlet’ doğal afet çıkmazında

Devlet-toplum ilişkisi, sorgulanmaya başlandı. Anlaşılan bu tartışma önümüzdeki dönemde gelişerek devam edecek. Her devlet, dayandığı toplumun gelişmişlik düzeyiyle orantılı şekilde yapılanır. Bazen başarılı bir önderlikle toplumsal birikimin üstüne çıkılabilir. Bazen de kriz olur, birikimin altına inilir. Devlet eğer iyi örgütlenmezse, kolektif bir akılla hareket etmezse, bir arıza anında, bozuk araba gibi yolda kalır.

Yardım duygusunu şeytanlaştırmak ve bundan siyasi zarar görmemek!

Pandemide gördük, daha sonuçlanmadı ama depremde de görmekteyiz: Siyasetçiler kendilerinden olmadığını düşündüklerinin yardım gayretlerini şeytanlaştırıyor ve fakat bundan siyasi bir zarar görmüyorlar; taraftarları onları ayıplamıyor. Bir toplumun ahlaki ayarlarındaki bozulmanın büyüklüğünü bundan daha iyi ne anlatabilir? Peki neden böyle oldu? Neden böyle oluyor?

Başımıza çöp mü yağsın taş mı?

6 Şubat depreminden önceki günlerde Sinan Ateş için adalet istiyor ve asıl sorumluların da yargılanmasını talep ediyorduk. Şenyaşar ailesinin annesi Emine Şenyaşar adliye önünde adalet nöbeti tutuyordu. Emine Şenyaşar’ın adliye önündeki adalet nöbeti ve feryadı ile 6 Şubat depremi sonrasında enkaz başında yakınlarını bekleyenlerin nöbetleri ve feryatları arasında hiçbir fark göremiyorum. En temel hakkımız olan yaşam hakkı tanınmayınca, başımıza alevler içindeki çöpler yağarak mı, taş yağarak mı ölmeyi dahi tercih edemediğimizin farkında mıyız? Velhasıl, hukuku enkaz altından çıkarmadan her afette enkaz altında kalmamak mümkün olacak mı?

Teşekkürler yabancı: Her nereden geliyorsan, her nereye gidiyorsan

Bir haftadır 75 farklı ülkeden 9 bin yabancı personel Türkiye’deki arama kurtarma çalışmalarına destek veriyor. 1999 Depremi sonrasında yaşanan deprem diplomasisi Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini İsmail Cem’in de etkisiyle iyileştirmiş, Türkiye’nin AB adaylığının resmileşmesini sağlamıştı. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit, Yunanistan ve Ermenistan’dan gelen yardımlara karşı çıkan Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a “Lütfen artık susunuz” demiş, Yeni Şafak’tan Hürriyet’e birçok yayın organı yardımları engelleyen Durmuş’a tepki göstermişti. Bugün de dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye yardıma koşan insanlar varken, hâlâ deprem fırsatçılığı yaparak komplo teorileri yayan, depremin sebebini “dış güçlere” bağlayan komplo şamanlarına verilecek en iyi yanıt sanırım aynı: “Lütfen artık susunuz.”
- Advertisement -

“Türkiye’deki depremde şu ana kadar 6100 Suriyeli sığınmacı hayatını kaybetti”

Bu rakamlar her dakika artıyor. Enkaz altında hala çok sayıda cenaze var. Yani Türkiye’de depremde hayatını kaybedenlerin beşte biri Suriyeli. Ama hala depremin yükünü bu insanların üzerine yıkmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar, onları yağmacı ilan edenler için bu insanlar her zaman rakamdan ibaretti. Ama komşularını kurtarmak için seferber olan, her yardım işine el atan, kimseden bir şey isteyemeyen, şikayet edemeyen Suriyelileri bari bu zor günlerde rahat bırakın.

En Son Çıkanlar