GÜNÜN YAZILARI

‘Fıtrat’ hep bana, bana mı düşer usta?

Soma’da 301 madencinin öldüğü kazadan sonra bölgeye başbakan olarak giden Cumhurbaşkanı Erdoğan ölümler için ‘madenciliğin fıtratında var’ demişti. Soma fıtratın gereğiyse Amasra da öyle olmalı. Fakat karşılaştırmalı rakamlar nedense ‘fıtrat’tan nasibini en fazla alan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini gösteriyor. Son yirmi yılda dünyada meydana gelen büyük maden kazalarında beş kazayla liderliği elde tutuyoruz. Soma’nın 301 ölümle başı çektiği kazalarda dikkat çeken diğer bir nokta da büyük maden kazası yaşamış ülkelerin arasında Batılı gelişmiş ülkelerden hiçbirinin olmaması.

Hayat boyu klasikler

Kitaplar aslına bakılırsa tam da somut gerçekliğin dışını, iç gerçekliğimizin en geçilmez kısmını temsil ederler. En çok -neye ne kadar sahip olursak olalım- bir türlü yetmeyen hayatımızın üzerine çıkmak istediğimizde aklımıza gelirler. Yaşamak için yaşamanın ağırlığını hafifletir, hep başka türlüsünü akla getirir ve ayakta durmamıza yardım ederler.

Vb. hayatlar-ölümler

Rakı, viski, votka filan yerine içilen “benzeri ürünler” her konuda hayatımızda. Ekonomik düzen, koşullar ve onun dallarından-budaklarından Aroma İmparatorluğu beslenmeyi “benzeri ürünler”e mahkûm ederken, temel ihtiyaçlar, giyim, eğitim, barınma vb. bile “benzeri ürünler”le sağlanıyor. İyimser bir bakışla “hayat benzeri” bir ömrü, demokrasi aromalı bir düzende, vb. yaşıyoruz. Öyle, vb. nedenlerle de ölüyoruz sık sık.

HDP ve PKK, ister istemez bir karar ânına doğru gidiyor

Yaklaşan seçimlerden ötürü, harareti artırmanın herkese zarar vereceği düşünülerek şimdilik bu tartışma buzdolabına kaldırılabilir ama ilelebet buzdolabında tutulamaz. Bu nedenle, taraflar eninde sonunda bu gerilimle yüzleşmek ve bir karar vermek mecburiyetinde kalacaklardır. Peki, kaçınılmaz an geldiğinde ne karar çıkacak diye sorarsanız, ben PKK’nin siyaseti geri plana çekme ve siyasi aktörleri susturma gayretinin akıntıya karşı kürek çekmekle eşanlamlı olduğunu ve nihayetinde ibrenin siyaseti göstereceğini düşünüyorum.
- Advertisement -

Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı?

Aslında konu doğrudan kadınlar, insan hakları, yaşam tarzı başta olmak üzere genel olarak özgürlük ve demokrasiyle ilgili. İnanç, kimlik ve hayat tarzının kamplaşma konusu olmasından her kesim çok çekti. CHP geçmişinden taşıdığı yükün ve sorumluluğun farkına varmış durumda. Cumhuriyetin giderek demokratikleşmesi için önemli bir çaba içerisinde. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın yaptığı ise bunun önüne geçmek ve kadınların yaşam alanına müdahale imkânını elinde tutmaktan ibaret.

En Son Çıkanlar