GÜNÜN YAZILARI

Ukrayna ile Rusya arasında Türkiye gerçekten tarafsız mı?

Tarafsızlık politikamıza görünür iki darbe indirilmiştir. Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile çok sık yaptığı görüşmeler ve zaman zaman onu övmek için kullandığı dildir. Bu yakınlık tabii Batı medyasının ve siyasetçilerinin gözünden kaçmamaktadır. İkinci husus, esas itibarıyla Rusya’dan geldiği farz edilen ve Türk ekonomisini, özellikle Türk lirasını ayakta tutmak için kullanıldığı tahmin edilen külliyatlı Rus parasıdır.

Alman Prens ve darbeci arkadaşları: Berlin’de hakimler var, ama biri darbeci

Bu hafta Almanya tarihinin en büyük polis baskını düzenlendi. 3.000 polis 130 noktayı bastı, 25 kişi tutuklandı. Polis, Vatansever Birliği adındaki bir terör örgütünü çökertti. 71 yaşındaki Alman bir prens olan 13. Heinrich liderliğindeki örgüt, silahlı eylem ve darbe hazırlığındaydı. Darbe başarılı olsaydı Heinrich, ülkenin yeni lideri olacaktı. Örgütün kabine listesi, ilk 100 gün eylem planları dahi hazırdı. Örgüt üye listesi ise oldukça ilginç, hala görev yapan bir hakim, eski bir milletvekili, ünlü bir restoran şefi ve orduda hala aktif görevde bulunan bir komando. Almanya bu darbeyi kansız bir şekilde bastırmayı başardı, fakat radikalleşmiş gruplarla mücadelesi devam edecek gibi duruyor.

Bildiğimiz insanlık tarihi eksik. Ama ne kadar eksik?

Graham Hancock İngiliz gazeteci, yazar ve araştırmacı. Yayınlanmış 12 kitabının konusu “insanlığın kayıp tarihi ve kültürü”. GrHancock bu sefer Netflix’te yayınlanan bir belgesel hazırlamış. Kadim Uyarlıklar belgeseli insanlığın tarih öncesini inceleyen akademik kurumları hedef alarak, onların teorilerine kışkırtıcı bir şekilde meydan okuyan bir dizi-belgesel. Belgeselin en önemli önermelerinden biri de bu teorinin merkezinde olan Göbeklitepe. Dünyanın ilk gözlem evi olarak anılmaya başlanan Göbeklitepe’nin sadece bir gözlemevi olmak için değil, bin yıllar boyunca; şaşmaksızın, inatla, aynı amaç için yeniden ve yeniden inşa edildiğinin altını çiziyor Graham Hancock. Peki, 12,000 yıl önce bir anda insanlık böyle bir yapıyı neden inşa etsin?

Sıcak Kafa: “Edinilmiş akıl yürütme yoksunluğu sendromu”yla başa çıkabilecek miyiz?

Devlet, sorunun gerçekten çözülmesi ile ilgilenmiyor, oradan oraya uzanan çok sayıda koluyla yine yeniden sadece kendisiyle meşgul, bildiğimiz güvenlikçi politikaların arkasından koşuyor. Devlet adamları aşina olduğumuz kişisel çıkarların, boş ideolojilerin peşinde. Salgın ilerledikçe, sıkı güvenlik önlemleri alınıyor, abuklar izole edilmeye çalışılıyor ve kentin bazı bölgelerine hapsediliyorlar. Böylece abukların hayatları hiçe sayılırken, “abuklamalar” henüz kontamine olmamış insanlardan uzak tutulmaya çalışılıyor. Devlet hastalığa bir çare bulmaktan gittikçe kopmuş. Salgınla Mücadele Kurumu ve Kanunu sertleştikçe sertleşiyor.
- Advertisement -

Padişahın elması

Böyle de ihtiyarlıyor insan. Beyni, alnı, alınyazısı kırışıyor, buruş buruş… Ömür değil yol yoruyor, aksatıyor, bıkkınlık kocatıyor. Hani uzunyol sürücüsüne yaşını sormuşlar… “Benim yaş normal de, kilometre çok be abi” demiş, o hesap. Ömrümüz, kilometrelerimiz yıkımla, yağmayla, yalanla talanla geçti, katlanarak geçiyor. Memleket normalleri, bir bilene sorarsan.

En Son Çıkanlar