“Elimizde iktidarı belirleyecek güç var, ne duruyoruz?” şeklinde bir ruh hali, HDP dışından da teşvik edilerek bir gerilim konusuna dönüşüyor. Kongre konuşmalarında Millet İttifakı temel eleştiri ve uyarı alan taraf oluyor. “Ya bizimle olursun ya da ilk turda bağımsız gireriz” diye tepkili çıkışlar devam ediyor. İşin gerçeği, Millet İttifakı’nın adayı belli olana kadar bu hava sürecek.
3 Temmuz 1993’te Meclis’te konuşan başbakan Çiller Sivas Katliamı ile Van’daki bi otel yangınını birbirine karıştıracak kadar duyarsızdı. İnönü, devletin müdahelesini savunmuş, diğer liderler Aziz Nesin’i suçlamıştı. 29 yıl sonra bu amalar ayıp hale geldi.
Karşılıklı gelmeler gitmeler döneminde, Cemal Kaşıkçı cinayetinin dosyasını, bu vahşi cinayetin emrini veren kişinin başında bulunduğu Suudi Arabistan’a apar topar devrettiler. Hukukçu değilim, ama doğrusu bu dosya devri işinde hukuk, adalet, ahlaki değer, uluslararası itibar filan göremedim. Aklıma para geldi.
AB’nin sekiz sayfalık bildirisinde Türkiye’ye ismen yapılan tek atıf, Doğu Akdeniz ile ilgili 30’uncu paragraftadır. Dış İlişkiler ile ilgili olan bu bölümde komşumuzun Belarus olması ayrıca şayanı dikkat ve üzücüdür. Avrupa Birliğinin gözünde Türkiye artık resmen değilse de fiilen bir aday ülke değil, Belarus gibi dışarıda kalmış bir üçüncü ülkedir maalesef. Üstelik Belarus’taki iç durum eleştirilirken aşağıda görüleceği üzere ülkemizin dış politikası hedef alınmaktadır.
“Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde bir defa yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı TV ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bulunduğu pozisyon itibariyle belki de o dönem kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği bu sözleri 2002 seçimleri öncesinde katıldığı Genç Bakış programında milyonlarca insanın karşısında sarf etti. Birkaç yıldır insanlar sosyal medyada sıklıkla bu sözleri paylaşıp Cumhurbaşkanı’nın LGBTİ+ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) hakları konusunda nasıl bir “U” dönüşü yaptığına dikkat çekiyorlar. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan değişmedi, o, sadece o zaman da olduğu gibi bugün de koşullar neyi gerektiriyorsa onu söylüyor, onu yapıyor.