GÜNÜN YAZILARI

Cumhuriyet üzerinde anlaşmak, Atatürk konusunda uzlaşmak

Cumhuriyet’in artık ortak bir miras olduğu gerçeği kabul görüyor. Cumhuriyet’in başından beri demokrasiyle ilgili sorunları vardı. Bugün de var. Siyaseti genel olarak devletin demokratik olup olmaması fazla ilgilendirmiyor. Demokrasi bilinci henüz yeteri kadar olgunlaşmamış durumda. Otoriterleşmeye kapılar açık. Muhalefet ise karmakarışık. Özgürlük arayışı içinde olan da var, iktidarla milliyetçilik yarışına girenler de… Hal böyle olunca Cumhuriyet iki tarafın da üzerinde uzlaşabileceği bir zemin sayılabiliyor. Cumhuriyet değerleri de “nasıl anlarsan öyle yap” şeklinde “self servis” bir ortak malzemeye dönüşebiliyor.

Zara’nın kefenli reklam skandalı: Ahmakça duyarsızlık mı, kasıtlı provokasyon mu?

Zara’nın sınırlı sayıda özel koleksiyon diye piyasaya sürdüğü “The Jacket” reklam kampanyası bir skandala yol açtı. Kefenlere sarılı irili ufaklı bedenler, yıkıntılar arasında toz toprak içinde cesetleri andıran heykeller, hatta havada asılı duran tepetaklak edilmiş Filistin haritası şeklinde bir levha bile var ve bu öylesine kadraja giren bir dekor da değil. Zara, Eylül’de çektik dedi ama hızlı moda markalarının ana koleksiyonları haricinde çıkardıkları böyle ilave mini koleksiyonları piyasaya sürme hızları neredeyse birkaç hafta denebilecek kadar kısa. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Bu kampanyaya konu olan ceketlerin tasarım sürecinin çok yeni olduğu, esinlendikleri koleksiyonların yeniliğinden de besbelli. Peki ortaya çıkan bu rezalet, iyi niyetli bir ahmaklığın mı kötü niyetli bir provokasyonun mu neticesi?

Türk lives da matter mı?

Somali Cumhurbaşkanı, Büyükelçi ve beraberindeki Türk askeri heyetiyle acaba ne görüşmüştü? Herhalde bu bir teşekkür kabulü değil. Amerika’da beyaz polis siyah genci boğarak öldürünce günlerce insanlar sokaklarda Black Lives Matter (Siyah hayatlar değerlidir) sloganıyla yürümüşlerdi. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun öldürdüğü iki çocuk babası motorkurye Yunus Emre için bakalım birileri “Türklerin hayatları da değerlidir” diyecek mi? Yoksa bir motorkurye için müttefik Somali’yi kızdırmaya değmez mi denecek?

Hamas Filistin mi?

Filistin halkının 75 yıldır dünyada benzeri pek olmayan bir tecrit ve ezilme içinde yaşadığı herkesçe malum. Filistinlilere Arap ülkelerinde bile reva görülen aşağılamaya şahsen ben de şahit oldum. Çalışma hayatımın emeklilik öncesi son görevi olan Brüksel merkezli Enerji Şartından görüşmeler için Ürdün’e gittiğimde, teşkilatımız memuru bir Filistinli bana refakat ediyordu. Transit olarak geçtiğimiz İstanbul Atatürk Havalimanında Türkiye’nin devlet olarak tanıdığı Filistin tarafından düzenlenen pasaportu şüpheyle incelenmiş, transit geçtiğimiz benim tarafından hatırlatıldığında uçağa alınmıştı. Ancak Amman’a indiğimizde, üstelik resmi bir görevle gelmiş olmamıza rağmen kendisine yapılan aşağılayıcı muamele beni iyice şaşırtmıştı. Bunların hepsi Arap ve kardeş değil miydi? Demek değillermiş. Neyse ki bu genç arkadaş sonradan Belçika vatandaşı oldu ve bu tür istiskalden kurtuldu.
- Advertisement -

“Erkek mağduriyeti”nde dezenformasyon sefaleti…

Bir çoğumuz geçen hafta ortaya çıkan bir “sansasyonel erkek mağduriyeti” haberi ile Erkekleri Koruma Derneğinin farkına vardık. Sosyal medyada ve daha sonra da çeşitli yayın mecralarında çıkan habere göre, “81 yaşındaki Züftü Şirin nafakasını ödemeyi unuttuğu için ağlayarak cezaevine girdi.” Haber her yerde döndü durdu ama ayrıntıları, olguları öğrenme imkanımız olmadı.

En Son Çıkanlar