GÜNÜN YAZILARI

Sol geçmişle yüzleşmeden kendisini aşabilir mi?

Çok ironik değil mi; herhalde “sol” denildiğinde en keskin kenarlarından sayabileceğimiz TİP %10’ları aşan desteği Bağdat Caddesi’nde bulurken; işçi deposu mahallelerde Ak Parti ezip geçiyor solu. CHP, belli bir hayat tarzının hâkim olduğu coğrafyada kabul görürken, “yatağa aç giren çocukların” yaşadığı şehirlerde, mahallelerde başarısız. Bu nasıl “sol-sağ” ayrımı? Bu işte bir terslik yok mu? Bunun sebebi, Türkiye’de solun, siyasi değil kültürel bir kimlik olarak inşa edilmiş olmasıdır.

Kaşlar keman, trendler yaman

Gözlerimizin üzerinde kısa kıllarla kaplı bölge, Latincesi supercilium. Varlığının hikmeti konusunda birkaç teori var; gözü terden, tozdan korumak, uyurken, ola ki yırtıcı hayvanlar yaklaşırsa büyük gözlü iri bir canlıymış havası vermek veya diğer insanlarla etkileşimde duyguları en ince nüanslarla ifade etmek. Yüz tabloysa, kaşlar da çerçevesi. Tarih boyunca güzellik algısı ve toplum, kadınların vücutlarının ve varoluşlarının her öğesi gibi kaşlarını da bir türlü rahat bırakmamış.

Adaletin kapıları: “Altı kapı”ya alınmak

Adam derdini anlatmak için “kanunun dev kapısı”nın önünde yıllarca bekler. Sonra aklına onca yıl hiç gelmeyen bir soruyu yöneltir “kapıcı”ya: “Herkes bu kapıdan içeri girmek ister. Öyleyken bunca yıl neden bu kapıdan girmek isteyen benden başka kimse olmadı?” Kapıcı artık kulakları da duymayan adama bağırır: “Senden başka kimse bu kapıdan giremezdi. Çünkü bu kapı sadece senin içindi, gideyim de kapatayım bari.”

Habermas’ın kötülüğü neden sıradan?

2012 yılında İsrailli muhalif gazete Haaretz’e konuşan Habermas, İsrail hükümetinin Filistinlilere baskılarıyla ilgili bir soruya “Mevcut durum ve İsrail hükümetinin politikaları siyasi bir değerlendirme gerektirse de, bu benim neslimden bir Alman vatandaşının işi değildir” demişti. Tarihsel bagajlar yüzünden İsrail ile ilgili kamusal iletişimi, müzakereyi reddetmek, düşünmekten vazgeçmek Habermas’ı 94 yaşında katliam apolojistine bile çevirebiliyor.
- Advertisement -

Batı’nın İsrail’e verdiği kredi bitiyor mu?

İşlediği savaş suçları, katlettiği Filistinli çocukların sayısı arttıkça İsrail’e verilen Batı desteği azalıyor. İsrail’e 7 Ekim’den sonra açık çek veren Batı bloğundan ilk kopuş İsrail’i sert bir şekilde eleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Trudeau’dan geldi. İsrail’in Batı kamuoyunun desteğini diri tutmaya yönelik PR kampanyası ise Filistinli sivillere destek olmak için Londra, Paris, New York sokaklarını dolduran binlerce insana “Hamas destekçisi” diyerek öfke nöbeti geçirmekten ibaret. İsrail’in rüzgarı tersine döndürme için elindeki tek koz Netanyahu’yu ve radikal sağcı ortaklarını harcamak. Fakat İsrail muhalefeti hem savaş kabinesine katıldı, hem de Netanyahu’nun Gazze’de işlediği her savaş suçunu destekliyor, bunları uluslararası medyada rejimin “güler yüzü” olarak dünyaya anlatıyor, meşru göstermeye çalışıyor. Bu nedenle Netanyahu’nun görevi bırakması da Batı’da sokağa çıkanların öfkesini dindirmek için yeterli olmayacak gibi duruyor. Zira eşik çoktan aşıldı.

En Son Çıkanlar