Devlet Bahçeli: Korsan ve paralel yeminlerle aklına estiği gibi bağırıp çağıranlara gereği yapılmış, maşeri vicdan bu karardan memnuniyet duymuştur. Siyasi ve ideolojik taassubun pençesinde ilke ve irade kaybı yaşayan ve Atatürkçülüğü geçim kapısına çeviren soytarılara aldanacak ve kanacak hiç kimse de kalmamıştır.
Kemal Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanlığı adaylığının sanki tek gündemimiz ve sorunumuzmuş gibi gündemde tutulması, muhalefet bloğunun ve partimizin motivasyonu düşürürken, iktidarı rahatlatmaktadır. Önceliğimizin erken seçim talebi olması gerekirken, enerjimizi farklı alanlara harcamamalıyız. Bunu bir 'erken doğum' olarak tanımlayabiliriz. Erken doğumların riskini ise hepimiz biliyoruz.
Ekrem İmamoğlu: Kötülük duvarının kilit taşını yerinden söktük. O duvar oyun kuranların üzerine devrildi. Türkiye bu zihniyete daha fazla emanet edilemez. Bundan kurtulmanın tek yolu erken seçimdir. Bu yolun sonu, huzur dolu iktidar yoludur. Biz bu yola çıktık. Artık bizim için bu yoldan dönüş yok.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partinin cumhurbaşkanı adayını önseçimle belirleme kararını duyurmasının ardından gözler partinin iki popüler ismi Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a çevrildi. İmamoğlu’nun önseçime sıcak baktığının konuşulduğu parti kulislerinde, Mansur Yavaş’ın önseçim konusunda İmamoğlu ve Özel’le henüz aynı fikirde olmadığı, önseçim sürecinin sancılı başladığı değerlendirmeleri yapılıyor. Yavaş’ın yakın çevresi, Özgür Özel ile Yavaş arasında geçen hafta bir görüşme olduğunu ancak Özel’in önseçim fikrini Yavaş’la paylaşmadığını söylüyor. Önseçim sürecinin başlatılmasının erken olduğunu düşünen Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda nasıl hareket edeceği merak konusu.
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Sokakta Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştiri çıtası giderek düşürülüyor ve her türlü eleştiri bir hakaret bağlamında ele alınıyor. Suskun bir toplum ve suskun bir siyasi arena, adım adım kanun devleti ve hükümetin adliyeye verdiği talimatlar üzerinden inşa ediliyor. Elimizde kalan tek şey seçimler. Seçimler dışında demokrasiyle ilişkilendirilebilecek açıkçası pek az şeyin geriye kaldığını görüyoruz.