ANALİZLER

“Suudi Arabistan uluslararası arenada önemli bir aktör oluyor”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "İsveç'in üyeliği NATO zirvesinden çıkmayacak", "Wagner şefinin hala nerede olduğu belli değil", "Ukrayna'da Ruslar toparlanmış gibi", "Suudi Arabistan uluslararası arenada önemli bir aktör oluyor."

“Seçim sonuçları muhalefet üzerinde Erdoğanizm etkisi yaptı”

Ali Bayramoğlu: “Cumhuriyet Halk Partisi'nde ve İYİ Parti'de olan, şahıs merkezli yenilenme ya da şahıs merkezli bir derlenme - toplanma eğilimi. Bu eğilim aslında Erdoğanizme öykünmek. Bu bir tür güçlü lider, taşıyıcı lider öykünmesi. Seçim sonuçları muhalif partiler üzerinde bir Erdoğan modeli etkisi yaptı. Muhalefet darmadağın. Bulabildikleri tek çözüm siyasetsiz şahıs üstüne kurulu politikalar.”

ÇEVİRİ | Seyahate karşı bir görüş

Agnes Callard, New Yorker’da yazdı: “Seyahat bizi en iyi halimizde olduğumuza ikna ederken aynı anda kendimizin en kötü versiyonuna dönüştürür. Turist olmak, kişinin kendi hislerinin önemli olmadığına çoktan karar vermiş olmasıdır. Bir deneyimin otantik olarak X olup olmadığı, X’in ne olduğundan bir haber olarak tam da sizin karar veremeyeceğiniz bir şeydir. Sokrates felsefenin ölüme hazırlık olduğunu söylemişti. Bunu yapamayacak diğer herkes için seyahat var!”

“Prigojin Ukrayna harbinin gerekçelerinin yalan olduğunu söyleyerek doğrudan Putin’i hedef aldı”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "Prigojin Ukrayna harbinin gerekçelerinin yalan olduğunu söyleyerek direkt Putin'i hedef aldı", "Tek kaybeden Prigojin gibi gözüküyor ama asıl Putin'in siyasi otoritesi sarsıldı. Putin, Beyaz Rus liderinin arabulucuğunu istemek zorunda kaldı", "Bu bir yılan hikayesine döndü. Temmuz başında yapılacak olan NATO zirvesine İsveç'in üyeliği yetişmeyebilir", "Yunanistan’da muhalif SYRIZA sadece Türklerin yoğun yaşadığı Rodop’ta birinci oldu. Türkler solcu olduğundan değil, SYRIZA'nın azınlık konusunda çok daha yumuşak olmasından."
- Advertisement -

Otokratik liderliğin yakıtı: Hisler politikası

Prof. Dr. Ahmet İnsel, Birikim Dergisi’nde yazdı: Hochschild’in “Kendi Topraklarında Yabancı: Amerikan Sağında Öfke ve Yas" başlıklı kitabında sağcı bir partinin politikalarından en fazla olumsuz etkilenecek olan sosyal sınıflar arasında bu partiye oy veren önemli bir kesimin nasıl olabildiği sorusuna yanıt arıyor. Büyük çoğunluğu mümin Hıristiyan olan bu “beyaz Amerikalı” grubunun siyasal aidiyetini esas olarak simgeler, değerler, ayrıcalığa mazhar bir toplumsal gruba –“gerçek Amerikalılar” – ait olma hissinin belirlediğine dayanıyor çıkardığı sonuç. İsrail’de Netanyahu’da, Hindistan başbakanı Modi’de, Macaristan başbakanı Orban’da ve elbette Türkiye’de Erdoğan’ın şahsında karşımıza çıkıyor. Hochschild’in kitabının başlığının Türkçedeki çağrışımı da zaten başlı başına anlamlı. Erdoğan’ın ve onun gibi mukaddesatçı kuşakların her fırsatta tekrar ettikleri Necip Fazıl üstatlarının “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!” dizesidir bu.

En Son Çıkanlar