Yazarlar

Bir panelde, konuşma notları

15 Kasım Pazar akşamı Habertürk’te, Kübra Par’ın “Açık ve Net” programına davetliydim. Ali Çarkoğlu, Binnaz Toprak, Özden Zeynep Oktav ve Serap Yazıcı da dahil, toplam beş kişiydik. Berat Albayrak’ın istifasından sonra, şu veya bu ölçüde bir reform ve değişim penceresinin açılıyor gibi olmasını konuştuk. 12 Eylül’den çıkış sürecinde, 1986’da katıldığım bir panel geldi aklıma. Bu da bir çıkış süreci mi olacaktı? İnsanın fazla yaşayınca bu tür benzerlikler geliyor aklına.

Trump ağlıyor

Trump aslında seçim sonuçlarına itiraz etmiyor: Ardında içi kırmızı kravat dolu bavulu; Beyaz Köşkün önündeki basamaklara oturmuş, arsız çocuk gibi,  tepine tepine, hüngür hüngür...

Sorun muhalefette mi?

Özellikle genel seçimlerde genel eğilim bir barometre gibi ülkenin her yanından hissedilir. Asıl muhalefet potansiyeli, işte bu şekilde toplumun kendi iç dinamiğidir. Muhalefeti asıl sorumlu sayanların, bu kararsız kitlenin değişimin eşiğinde bulunduğunu yani toplumdaki dinamiği göremedikleri söylenebilir.

Hiç büyümeyenlerin ülkesi

Aşırı bireyselliğin Batı toplumlarını gerçek anlamda ‘toplum’ olmaktan alıkoyduğu bu topraklarda sıkça söylenir. Bu ne kadar doğru bilemem; ama doğru ise dahi, bu söylemin görmezden geldiği ve örttüğü bir gerçek, bizi de, ferdiyetlere saygılı müzakereci bir dil değil de kendi doğrusunu mutlaklaştırarak dayatan vesayetçi bir dil geliştiren ‘kollektif kimlik’lere hapsolmuşluğun gerçek anlamda ‘toplum’ olmaktan alıkoyduğu...
- Advertisement -

Popülist liderlerin cazibesinin öbür vecheleri

Popülist liderler “sıradan” insanların diliyle konuşuyorlar, anlaşılabilir ve basit hedefler koyuyorlar. Sıradan insanlar, bu sayede kendilerini ‘siyaset’in parçası olarak düşünebiliyorlar; çünkü, aydınların ve onların desteklediği siyasi iktidarların yarattığı ortamın tersine, kendilerini artık ‘anlaşılabilir, kavranabilir’ bir siyasetin içinde buluyorlar.

En Son Çıkanlar