Mevcut Meclis aritmetiği, iktidarın AYM’nin yapısının yeniden düzenlemesine müsait değil. İktidar AYM’nin yapısını değiştiremez ama AYM üzerinde basınç uygulamaya devam eder. AYM, ne yazık ki ülkenin sayıları giderek azalan nefes borularından biri; tıkanmaması için herkese önemli sorumluluklar düşüyor.
Kamala’nın böyle bir göreve gelmesinin arkasında uzun bir insan hakları, ırkçılıkla mücadele, kadın hakları kavgası yatıyor. Seçim öncesinde Kamala’ya destek amacıyla hazırlanan afişlerden birinde üç resim ve bir slogan yer alıyordu: “Rosa oturdu, Ruby yürüdü, Kamala koştu...” Bir uzun yolculuğun üç kadın öncüsü…
Bir bakan istifa edecekse bunu resmi bir açıklama ile duyurur. Öyle, bir sosyal medya mecrasından bozuk bir imla ile açıklama yapıp diğer bir sosyal medya hesabını askıya almak ve karanlığa karışmakla olmaz bu işler. Yönetim pozisyonu işgal etmek asgari bir ciddiyet ve halka karşı sorumluluk gerektirir.
Türkiye, Trump döneminden çıkış heyecanıyla tüm dünyada demokratik değerlerin savunucusu bir Amerika’yla sorunlar yaşayabilir. Tabii demokrasiden, hukuk devletinden uzaklaşan bir Türkiye için problem bu. Ama Biden’ın pragmatizmi ile Erdoğan’ın pragmatizmi birleşip voltranı da oluşturabilir.
Ağır yazıya hafif başlangıç. 1999 Türkiye Kupası’nın 3. turunda Fenerbahçe Pendikspor’la eşleşmiş ve 2-1 mağlup olmuştu. Kendisi de hasta Fenerli olan rahmetli Tosun (Terzioğlu), daha beni kapıda görür görmez gardını almıştı: “Hiç üstüme gelme, Anayasa Mahkemesine gidiyoruz.” Son günlerin aynı absürd havadaki iki güzel esprisi: (1) Trump seçimleri iptal ettirmek için Amerikan mahkemelerini bırakıp YSK’ya başvuracakmış. (2) Gene de yeniletmese iyiymiş, çünkü bu sefer fark 800,000 olurmuş.