Hepimizin iyi bildiği gibi; darbe, demokrasisi gelişmiş ülkelerde değil, demokrasiyle despotizm arasında sıkışıp kalmış ülkelerde ortaya çıkan bir olgu. Ordusu, polisi, yargısı siyasallaşmış ülkelerde, yani özürlü demokrasilerde, darbeciler her zaman daha avantajlılar.
Aslında insanların bir kısmı ölümün bir son ve yok oluş olduğuna inanır, yoklukta elem ve ızdırap olmayacağından belki bu korku daha kolay atlatılabilir. Nefis(ruh) bedenle birlikte yok olup gidecekse dünyadaki nesnelerden, nesnel hayattan ayrılmanın acısı dışında bir travma olmayacağı varsayılıyor. Bu yapılan her şeyin insanın yanına kâr kalacağı sonucunu mu doğurur tartışmak lazım.
Muhtemelen olan biten her şey kayıtlara “iş kazası” diye geçecek ve konunun üstü bir biçimde örtülecekti. Fakat, gidişatı kamyondaki ikinci patlama değiştirdi. Bu kez de ciddi can kayıpları ve yaralanmalar yaşanınca, Süleyman Soylu “Fabrika kapanacak” dedi.
Mitoloji ve biyolojiyle birlikte matematiğe de başvuracağım. Çok basit biraz matematik, daha doğrusu hafif matematik kokan görseller kullanacağım. Kümeler teorisinin (set theory) Venn...
Türkiye’nin egemen bir devlet olduğunu kanıtlamaya ihtiyacının olduğunu düşünmüyorum. Çoğunluğu Hıristiyan olan Batı dünyasıyla (ve ayrıca Ortodoks Rusya’yla) gerilim içine girmeye ihtiyacımız yok. Ayasofya, bir mahkeme kararıyla çözümlenip geride bırakılabilecek kadar sıradan bir mesele değil. 1934’te Ayasofya’yı müze yapan irade siyasiydi.