Bilmeyiverin. Neden bilecekmişsiniz? “Bizim” [yetkililerin] bilmemiz yetmez mi? İllâ her şeyi bilmek zorunda mısınız? Bilmek sizin neyinize? Siz de gömün kafanızı kuma. Görmediğinize göre görülmediğinizi farzedin. Gerçeğin size ne faydası var?
Türk edebiyatının büyük ustalarının Serbestiyet için kaleme aldıkları Kurban Bayramı yazılarını yayımlamaya devam ediyoruz. Refik Halid’in ardından bugün sıra, kalabalık bir Osmanlı evindeki Kurban Bayramı telaşını anlattığı yazısıyla Ahmet Rasim’de.
KADEM’in açıklamasının biricik değeri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın, bu derneğin başkan yardımcısı olması mı? Yani mesele, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma hazırlığındaki iktidara gıcık vermekten mi ibaret? İster KADEM’in kendisi, ister açıklama metni, ister olayın bütünü, bunun ötesinde bir anlam ve önem taşımıyor mu?
Ercan Kesal’ı ilk olarak Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak (2002) filmindeki küçük rolü ile tanıdık. Ardından Ceylan’ın Üç Maymun (2008) filminin senaryosuna katkıda bulundu.
Hürriyet, Müsavat, Adalet, Uhuvvet diyerek İkinci Meşrutiyet’i ilan etmek, partiler kurup, seçim yapmak, basın özgürlüğü, sendikal haklar için yasalar çıkarmak başkalarının hikayeleri oluyor da, istibdad, sansür, jurnalcilik, Meclis’i tatile göndermek, anayasayı rafa kaldırmak, insanları haksız yere tutuklamak, sürgüne göndermek tehcir mi bizim hikayemiz oluyor?