Türkiye eğer Suriye’deki gücünü hevesli bir yayılmacılıkla değil de, emperyal bir soğukkanlıkla kullanırsa, Kuzey Suriye ve bölünmeye değil, Şam’a ve büyümeye yoğunlaşırsa bir taşla iki kuş vurabilir.
En azından bu şartlar PKK’nın Türkiye’ye karşı bir silah bırakma kararı almasını sağlayabilir.
Halkın demokrasi için mücadele verdiği yeni örnek Güney Kore. Benim de üç yıl boyunca Büyükelçi olarak görev yaptığım için yakından tanıdığım, severek beğendiğim Kore demokrasisi de bir badireden geçmektedir. Kore halkında gösteri ve protesto geleneği epey güçlüdür. 1980’li yıllarda kanlı bir şekilde sonuçlanan bu gösteriler daha sonraki dönemde, 1988 yılında askeri diktatörlüğün bitmesine ve ülkenin tarihinde ilk defa demokrasiyle yönetilmesine yol açmıştı.
Ağaç süslemekle kimse dinden çıkmaz. Kimse daha Atatürkçü ya da laik de olmaz. Olan ağaca olur sanırım. Öyle bir memleket ki bir taraf Arapça kebapçı tabelası görünce tüyleri diken diken oluyor, öteki taraf yılbaşı süslerinden nem kapıyor.
Bu yazının başlığını okur okumaz “Bu ne biçim laf, 10 yıl önceki o korkunç tecrübenin tekrar yaşanmaması kimi, neden mutsuz etsin, korkutsun” diye itiraz edenler ilk bakışta haklı gibi görünebilir. Çünkü gerçekten de kavranması çok zor, hastalıklı bir psikolojiyi ima ediyor başlık. Kim kalkıp da “Evet, ben böyle hissediyorum” der? Doğru, kimse demez, fakat zaten ben de insanın bırakın ifade etmeyi kendi kendine bile itiraf etmekten kaçındığı tekinsiz bir psikolojiden söz ediyorum.
Testere, beklenmedik tarzını koruyarak bir senedir kesmeye devam ediyor. Ancak kendisini kurtarıcı veya yıkıcı, refah veya fakirlik şeklinde ikiliklerden görmek isteyenler için Milei'nin ilk yılı tam bir done sağlamıyor. Herkes tarafından kabul edilen iyi düzenlemeleri olsa da, kimsenin nedenini anlamadığı çıkışları da oluyor. Ancak planının ne kadarını uygulayacağını ve ne şekilde işleyeceğini görebilmek için belirleyici yıl 2025 olacak. 2. senesinin sonunda da ülkede giderek daha fazla kabul gören “önce daha kötüye gitmek gerekiyor ki daha iyiye ulaşabilelim” düşüncesini koruyabilirse, Milei ekonomi bir yana, en azından siyasi olarak başarmış olacak.