Ulusal ve uluslararası medyada genelde AK Parti, özelde Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerinden yürütülen yanlış bilgilendirme ve bilgi çarpıtma faaliyetleri de bütün hızıyla devam ediyor. Bu faaliyetlerin çerçevesini belirleyen unsurların başında Sayın Cumhurbaşkanı’nın tekrar seçim kararının yanlış, daha da vahimi anayasaya aykırı olduğu bilgi çarpıtması geliyor.
Böyle bir ortamda Güneydoğu halkının ne düşünüp hissettiği, taraflara hangi ölçütlerle baktığı, bölgeyi ve siyaseti nasıl okuduğu, önümüzdeki dönemin neler getirebileceğini öngörmek açısından önemli.
Genç bir siyasetçinin bu dili kullanması bireysel bir sorun değil, bu sorun HDP'nin genel siyasi dilinde aranmalı. (…) Bunun hesabını bu genç siyasetçi değil, bu siyaset dilini belirleyen ana kadrolar vermeli.
"Barış" bildirilerinde, bazen, siyasetçiler için, ağır ifadeler de kullanılabiliyor. Bunu, normal karşılamak mümkün. Ancak, PKK'ye tek laf etmeden barış bildirisi çıkarabilmek; herhalde, "Türkiye'ye özgü bir barışçılık" olsa gerek.