8. Edward, Hitler'e olan sempatisini saklamayan, açık açık Hitler'i övmekten çekinmeyen bir siyasi figürdü. Hatta tahtı bıraktıktan sonra 1937 yılında Simpson ile evlenecek ve Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirerek Hitler ile görüşecekti.
Türkiye’deki dindarlar, muhafazakârlar “Ne oldu bize” “Neden bu kadar dejenere olduk” diye üzerine analiz yapılacak kadar homojen, marjinal bir kitle değil. Birbirinden bağımsız, türlü dindarlıklar, hayat tarzları, gruplar, cemaatler, tarikatlar, ekonomik sınıflar var. Bunların hepsi bir araya geldiğinde toplumun büyük bir yekunu ortaya çıkıyor zaten.
Sürekli bir kavga dilini kuşkusuz tasvip etmiyorum; ancak kavgacı dilin ve tartışmaların kaynağının sadece Erdoğan olduğunu öne sürmek, gerçeklere gözümüzü tümden kapatmamız anlamına geliyor. Bu da topluma sürekli nefret ve saldırganlık empoze eden muhalefeti ve siyasete yön veren güç odaklarını inkar etmek, demek.
Dershanelerin kaldırılması kararı mecburen alınmış ‘uygunsuz’ bir karardı. Çünkü sırf bir grubun kötüye kullanımı nedeniyle bütün bir kurumu ortadan kaldırmayı hedefliyordu.