Asıl sorun, İslamcılık sorunu değil; yaşanmayan İslam sorunudur. Zira nasıl ki yaşanmayan İslam'dan İslam sanatının çıkmasını bekleyemeyiz; aynı şekilde derinlikli bir İslam düşüncesi ve entelektüalizmi çıkmasını da beklemek nâfile olur.
Kampın çocukları fotoğraf çektirmek için koşuyorlar bütün safiyetleriyle. Görüntüleri kaydedilince unutulmayacaklarını, birilerinin onları göreceğini düşünüyorlar belki. Unutulmak derin bir kuyu gibi, sesinizi kimse duymaz orada.
PKK, çözüm sürecinin getirdiği olumlu havadan da faydalanıp silahlı gücünü köylere, ilçelere ve şehirlere hâkim olmak için kullandı. Güneydoğu'yu silahlı ve siyasi zorbalıkla rehin aldı. Şimdi de Ankara'yı silah tehdidiyle, PYD şantajıyla rehin almaya çalışıyorlar.
AKP seçmeninin belki yarısı artık daha ‘normal’ bir döneme doğru gidilmesini arzuluyordu. İnsanlar ‘başkanlık’ sözcüğünü yeni bir kavga dönemi olarak algıladılar ve mesafe hissettiler… Yoksa Türkiye henüz gerçek anlamda bu konuyu tartışmaya başlamadı bile.
PKK sürecin üzerinde her türlü tasarruf hakkını kendinde görüyor ve her an bu bağıştan vazgeçebilirmiş gibi görüntü sergiliyor. Bu nedenle süreç içinde bir problemle karşılaşıldığında PKK’nin aklına ilk olarak silah geliyor.