İslam’ın kendine göre bir bilgi elde etme usulü, yani fıkıh usulü, hadis usulü, tefsir usulü, kelam usulü vardır. Akademik yöntem, bir tür bilgi tekniği ve arkeolojisini yapma girişimidir, haklı sebepleri olsa da bilgi bütünden küçük parçalara indirgenmedikçe bilimsel araştırmaya konu olmaz. Akademisyen ne İslam'ın hakikatleri hakkında bize bilgi verir ne de gündelik hayatta hareket ederken bize bir yol haritası çizer. Burada kategorik olarak "din ile bilim" arasında çatışma olmaktan çok, İslam ile ilahiyatçının dili ve yöntemi arasında temel bir çatışma baş göstermektedir.
DEM Parti Eşbaşkanı Bakırhan’ın anlattığına göre Abdullah Öcalan “Marx’ın yazmak istediği son kitabı yazmak istiyor”muş. Peki yazmalı mı? Benim tavsiyem: Yazmamalı. Kim takar Marx’ı kardeşim? İnsanların hayatları telef olurken, bir milletin istikbali sözkonusu iken kim takar Marx’ı? Kürt milletinin değer vereceği bir siyasi lider olmak varken gidip vasat bir felsefe doktora öğrencisi olmaya ne gerek var?
Ahmet Türk, en zor koşullarda bile sükûnetini koruyan, esprili, onca tehdide gülümseyerek bakabilen örnek bir siyasetçi portresi çizdi. Samsun’da düzenlenen mitingde bir saldırgan onun burnunu kırdı. Kürt hareketi içinde kadınlar başkaldırdı. Eşbaşkanlık siyasetinin ilk denemelerinde Ahmet Türk’ün nasıl zorlandığını espriyle karışık çok dinledim. “Yahu Oral, gerçekten kolay değil yaşamadan anlayamazsın…” der, sonra gülerek devam ederdi. “Bakma çok iyi oldu, kadınlar Kürt hareketinin en önemli gücü haline geldi.
Daha ne Öcalan’ın bir silah bırakın çağrısı var, ne de bu çağrı yapılmış gibi Kandil’in “hayır bırakmayız" diyen bir cevabı var. Somut veriler; Bahçeli’nin ısrarı, Erdoğan’ın desteği, Öcalan, PKK, YPG, DEM Parti ve Demirtaş’ın olumlu cevaplardır. İmralı ile bir kaç gün içerisinde gerçekleşmesi beklenen görüşmede durum daha netleşecektir. Bunun dışındaki negatif ve pozitif her şey öyle olmasını istemekten kaynaklanan boş spekülasyonlardır. Sayın Erdoğan'ın dikkatlerden kaçan cümlesi ile bitirelim: “Silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır "
Türkiye’de ideolojik bağnazlığın nasıl günün sonunda ayağa dolandığının ve dün karşı çıktığını bugün kendine cephane yapmanın bir örneği olarak bu tartışma ibretlik bir örnek olarak kayıtlara geçmiş olmalı.