Boğaziçi’nin açık tepelerinde, “fıstık çamının yayvan dalları altında” dört farklı ideolojiden insanı konuşturuyor Falih Rıfkı. Tahmin edilebileceği gibi bunlardan biri Rusyacı, bir diğeri “liberal gibi”, bir diğeri muhafazakâr ve sonuncusu da laik-sosyalist. Konuşma bir süre sonra tartışmaya döndüğünde gruptan biri Rusyacı olanı kastederek: “Bu Bolşevik’in fıstık ağacı altında ne işi var?” diye soruyor. Ötekilerden biri, “Siz demokrat değil misiniz?” diye karşılık verince adam, “Ben Bolşeviksiz demokrasinin demokratıyım” diyor. Bir diğeri, “Ben inkılapçı demokrasinin demokratıyım.” diye söze katılıyor
Kanımca Sedat Peker, Türkiye’de devletin işleyiş çarkıyla ilgili konuşacağını söyleyip de konuşan ilk kişidir. Daha önce, devletin işleyin çarkında şu veya bu şekilde yer alan pek çok kimse “eğer konuşursam yer yerinden oynar” mealinde açıklamalarda bulundu, ancak hiç biri konuşmadı. Bu “eğer konuşursam listesine” eski başbakanlardan sayın Ahmet Davutoğlu da dâhildir.
Bu coğrafyada “meze”, kültür zenginliğinin, çok kültürlülüğün en pırıltılı vitrinlerinden birisiydi. Kapanan her meyhaneyle birlikte o lezzetler, o zenginlik de yok oluyor. Beni müşkülpesent sanmayın; çilingir sofrasında can eriğini tuzlayıp çay bardağında rakı keyfini, eski köyüne Mercedes’iyle gelen, İspanyol gitar çalan köylüsünün karşısına gran(d)tuvalet bağdaş kuran “Emmoğlu” klibinden öğrenmedi bizim kuşak.
“AKP, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin geçtiğimiz aylarda aldığı ‘Din İşleri Dairesi’nin eğitim vermesi Anayasa ve yasaya aykırıdır’ kararının rövanşı için harekete geçti.”
Vehbi Koç’un damadı, askerlerin gözdesi İnan Kıraç’ı yargı eliyle kendine borçlandırıp, mal varlığına el koyma kararını bir ay sonra tümden değiştirtip kaldırabilecek, tarifeli uçakla elini kolunu sallayarak yurtdışına çıkabilecek bir güce ulaştı. Nasıl yapabildi bunları hala meçhul. Sedat Peker’in sorduğu soruların cevabı verilmedi. Bugün bile gazetecilerle ilişkileri, hakkındaki PR faaliyetleri devam ediyor. Dolandırıcıların parasını aklayan bir işadamı için fazla saygı görüyor.