Geçen hafta eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt İstanbul Selimiye Camii’ndeki devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Eşinin vefatından dört gün sonra hayatını kaybetmesi trajikti. Cenaze törenine...
Ne yapabiliriz? Bence solun eşitlik, dayanışma, özgürlük ideali doğru bir vizyondu. Ancak ulaşma yöntemleri yanlıştı. Artık bu vizyona bizi götürecek yeni yol ve yöntemler bulmamız gerekiyor.
Harvard takım kaptanı, her iki üniversitenin vakıf fonlarından “geleceğimizi yoketmekte olan” bazı sanayilere yatırım yapılıyor olmasını kınamış. “Harvard ve Yale, bir yandan kamuoyunu yanıltmakta, akademiklere kara çalmakta ve gerçekleri inkâr etmekte olan şirketleri desteklerken, bir yandan da aslen bilgiyi yüceltmekte olduklarını iddia edemezler” demiş.
Yaşar Paşa eğer, son nefesini vermeden önce, başımıza ne geldiğine dair bütün bildiklerini anlatmış olsaydı, millet ona hakkını daha bir gönül rahatlığıyla helâl etmez miydi?
“Bırakalım şairaneyi şiir sanmakta, cicili bicili benzetmelere, buluşlara dudak ısırmakta devam etsinler. Sanatın bize bildiklerimizi tekrarlamasını, bizim istediğimiz gibi olmasını istedik mi, sanatı gerçekten bir ihtiyaç saymıyoruz demektir.”