İttifak güçlerinin aşağıdan gelişen toplumsal muhalefetle buluşmaları, talepleri ortaklaştırmaları, Türkiye’nin yalnızca iktidar sorununu çözmez, birikmiş bütün önemli sorunlarının çözüm yoluna girmesinde nirengi noktası olabilir.
Hayvanlara karşı işlenen suçlar sadece maddi zarar çerçevesinden bakılarak değerlendirildiği, hafif taksir, küçük bir kabahat olarak görüldüğü sürece cani ruhlar yoluna devam edecek. Bu felakete karşı çıkan, tepki veren insanlara da marjinal, meczup adamlar, işi gücü olmayan kokana kadınlar muamelesi yapılacak. Sosyal medyada gürültü yapılmamışsa zaten hiç kimsenin haberi bile olmayacak canların uğradığı işkencelerden.
Meclisteki konuşmadaki ekonomi eleştirileri daha çok aşırı dış borçlanma, yüksek faiz ödemeleri, asgari ücretin artırılması, Tank-Palet fabrikasının hisselerinin satılması üzerinde yoğunlaştı. Kılıçdaroğlu’nun hazineden eksilen 183 milyar dolar üzerine sorduğu sorular dikkat çekiciydi.
Ne kadar iyisin. Ne kadar nâzik. Ne kadar düşünceli. Ne kadar cömert. Ne kadar centilmen. İlmin ölçüleri, ahlâkı, davranış biçimi, her şeyine sinmiş. Bir Eski Dünya insanı. Bende hep böyle yaşayacaksın.
Her savaş cihad değildir. Siyasî mücadele savaş değildir. Siyasî rakip düşman değildir. Siyasî muhalifler, küffâr ordusu değildir. O halde devlet yönetimi ve siyasî iktidar, bir savaş sonrasında ele geçirilen ganimet gibi değil, mucibince amel etmek ve hıyanet etmemek üzere tevdi edilen bir emanet olarak görülmeyi gerektirmektedir. Emaneti ganimet bilmek bir felâket davetiyesidir.