Bektaşi Postnişini Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu, Türkiye Bektaşileri adına yaptığı açıklamayla Arnavutluk’ta kurulması planlanan Bektaşi “Vatikan’ı”na tepki gösterdi: “Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın Türkiye sınırları içinde ikamet etmesi şarttır. ’Ali’siz Alevilik’ olarak adlandırılan bu proje, emperyal devletlerin Alevilik inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir.”
Narin’in cansız bedenini dereye gizlediğini kabul eden tutuklu Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerindeki çelişkileri İsmail Saymaz yazdı: “Başka sanıkların ifadelerini ve Adli Tıp raporunu biliyor. Televizyon yayınlarını ve tartışmaları izliyor. Kamuoyunun nabzını ölçüyor. Gelişmelere göre ifadesini güncelleyip soruşturmaya uyarlıyor. Her ifade değişikliği, Bahtiyar’ın yalnızca gömen değil, Narin’i öldüren olduğu kuşkusunu arttırıyor. (…) Şüphelilerden Nevzat Bahtiyar, iftiraları ile soruşturmaya yön veriyor.”
Mısır’la ilişkilerimizin nerede ise 200 yıldır hep inişli çıkışlı olduğunu hatırlamak gerekiyor. Belki de bu normal sayılmalıdır. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısı ve 20’inci yılın ilk yılları dışında iki ülke arasındaki ilişkiler hep bir rekabet ortamında cereyan etti. Hem Osmanlı hem Cumhuriyet dönemlerinde muntazam aralıklarla meydana gelen krizlere ana hatlarıyla göz atmak belki bu seferki yakınlaşmanın da pek kalıcı olmayacağına işaret edebilir.
Narin’in tutuklu ağabeyi Enes Güran’ın kolundaki diş izleriyle ilgili Adli Tıp raporu tamamlandı. Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu, Enes Güran’ın kolunu kimin ısırdığının belirlenemediğini açıkladı: “Lezyonlarının lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi dikkate alındığında olayın gerçekleşme zamanın Narin’in kaybolduğu günle uyumlu olduğu, insan ısırık izi ile uyumlu olabileceği… (…) Yüksel Güran tarafından mı Narin Güran tarafından mı yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu konusunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığı mütalaa edilmiştir."