GÜNÜN YAZILARI

Yersiz soysuz sosyal medya

Akla ilk gelen “yerli ve milli” sosyal medya geliştirmek. İmkansız. Bir sosyal medya platformu ilke olarak “yersiz”dir. Bir vatana, bir toprağa bağlı olamaz. Öyle kalarak hiçbir cazibe üretemez, kimseyi kendine çekemez, merak bile uyandırmaz. Biz kültür olarak bir sosyal medya platformu için elzem olan asgari ifade özgürlüğüne henüz erişmiş değiliz. Biz hala neyin söylenmemesi gerektiğine kafa yoruyoruz. Sağıyla soluyla durum bu. Dolayısıyla bir sosyal medya platformu “milli” hiç olamaz. Milli bir platform en fazla devlet kurumlarının iç iletişimlerinde kullandıkları sıkıcı portallere benzeyecektir.

Ersun Yanal’ı anlamak..

Ersun Yanal’ın 1. Lig düzeyinde sonuç alabileceği oyunları tasarlama bahsinde pek zorlanacağını sanmıyorum. İkinci olarak tasarladığı oyunlar hakkında rıza üretmek ve oyuncuları bu oyunun görev ve sorumluluklarına ikna etmek meselesinde de bir dirençle karşılaşacağını düşünmüyorum. Geriye yetenek havuzuna, maç ve oyunların talepleri için ciddi bir liderlik yapmak kalıyor ki, bu nokta da Yanal’ın karizması, iletişimi ve sorun çözme potansiyeli ‘’dokunulmazlık’’ seviyesinde bir tamlıkla tescil edilmiştir.

“Irkî-millî karakter” efsanesi

7 Ağustos (Çarşamba) akşamı, atletizmde erkekler disk atma finali vardı. 12 kişi tek tek çıktı tanıtım tünelinden. Yedisi Avrupa’nın doğusu, ortası ve kuzeyindendi: Litvanya (2), Slovenya, İsveç, Almanya, Avusturya ve Romanya. Bu kadarı tahmin edilebilirdi. Ama madalyonun diğer yüzünde, Pasifik ve Karayipler de kuvvetle mevcuttu: bir Avustralyalı, bir Samoalı, üç de Jamaikalı. Uzun boylu, iri yapılı adamlardı. Biraz yaşlanmış, kalınlaşmış, hattâ hafif göbekli Prüfer, Stahl, Gudzius, Weissheidinger gibilere kıyasla daha atletik görünümdeydiler. İster istemez, kadınlar disk atma birincisi, neredeyse bir 400 engelli koşucusunu andıran, ama atış dairesinde dönüş hızını ve uzun kollarının santrifüj avantajını çok iyi değerlendiren Valarie Allman’ı çağrıştırıyorlardı.

İsrail bölgesel savaş mı çıkartmak istiyor?

ABD’nin bu felakette önemli bir sorumluluğu olduğu ortada. İsrail’in tek başına ve yalnızca kendi imkanlarıyla böylesine cüretkar davranabilmesi elbette mümkün değil. Öte yandan Hamas’a destek veren İran, ağır bir manevi baskı altında. Haniye’nin bu ülkenin başkentinde öldürülmesi bölgenin iddialı ülkesi İran’ı bir şeyler yapmaya zorluyor.
- Advertisement -

Teknoloji başa bela mı?

Teknoloji 20 ve özellikle 21’nci asırda akıl almaz bir hızla gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Benim neslim ve bilhassa ben bu gelişmelerin çok gerisinde...

En Son Çıkanlar