spot_img
Ana SayfaGÜNÜN YAZILARI'Zito Stalin' diye kadeh kaldıran partizanlar

‘Zito Stalin’ diye kadeh kaldıran partizanlar

Biz o zamanlar sosyalizmin henüz ne olduğunu anlamış ve kavramış değildik. Bizi etkileyen yanı kapitalizme karşı bir seçenek olmasıydı. Mantamados köyündeki 80’lik partizanlar işte o geçmiş umutların, hayallerin tarihte kaldığını hatırlatacak bir örnek olarak belleğime kazındı. Öte yandan, insanlığın özgürlük ve eşitlik talebi bir yere gitmedi.

Bundan 20 yıl kadar önceydi. Midilli Adası’na, Yunanistan Komünist Partisi milletvekili dostumuz Stratis Korakas’ın davetlisi olarak gitmiştik. Midilli, II. Dünya Savaşı’nda Nazi işgaline karşı direnen partizanların adasıydı. Güçlü bir direniş olmuş, Almanlar adada hakimiyet kuramamıştı. Midilli, Komünist Partisi’nin en güçlü olduğu yerlerdendi.

Midilli’nin Yunanca adı Lesbos. Yunanlı eşcinsel kadın şair Sapho’nun adası olarak bilindiği için lezbiyen sözcüğü Lesbos’tan türemiştir. Bir gece Midilli’de komünistlerin güçlü olduğu Mantamados adlı bir köye yemeğe davetliydik. Yemekte epeyce uzo içildi. Sohbetler derinleşti. Karşılıklı olarak kadehler daha bir heyecanla kaldırılıyordu.

Bizim masadaki 80’lik eski partizanlardan biri, kadehini kaldırdı ve hepimizi şaşırtan şekilde “Zito Stalin” (Yaşasın Stalin) dedi. Oysa ortada ne Stalin kalmıştı ne de Sovyetler Birliği… O zamanki 80’lik partizanlardan sonra Midilli’de artık “Zito Stalin” diyecek birilerinin kaldığını pek sanmıyorum. Midilli’den sonra birçok Yunan adasına gittim. Ekonominin iyi işlediği yıllarda çok sayıda yurttaşımız bu adaları gezdi, eğlendi.

Zaman zaman gerilimli günler yaşanmış tarihimize rağmen, Yunanistan’la dostluğu yeniden keşfettiler. Ortaklaşa bir tarihi mirası karşılıklı olarak nasıl acımasızca tahrip ettiğimize de tanıklık ettiler. Geçen yazımda sosyalizmin insanlığın geleceği açısından bir seçenek olmaktan çıkmasının neden ve sonuçlarını değerlendirmeye çalıştım. 68 dönemi kitle hareketlerinin ana motivasyonu, sosyalist ülkeler ve onların dünyada yarattığı olumlu algıydı.

Biz o zamanlar sosyalizmin henüz ne olduğunu anlamış ve kavramış değildik. Bizi etkileyen yanı kapitalizme karşı bir seçenek olmasıydı. Mantamados köyündeki 80’lik partizanlar işte o geçmiş umutların, hayallerin tarihte kaldığını hatırlatacak bir örnek olarak belleğime kazındı. Öte yandan, insanlığın özgürlük ve eşitlik talebi bir yere gitmedi.

Gelecek beklentilerimiz bir yana, teorinin hayatımızda oynadığı önemli rolleri yeni baştan düşünüyorum. Sosyalizmin nasıl uygulanacağı tartışmaları, aynı safta olduğumuz arkadaşlarla bizleri karşı karşıya getirdi. Ortada teori yokken aramızda ayrı gayrı yoktu, hepimiz sosyalisttik. İşin içine teori girince, uzlaşmaz saflaşmalar başladı. Birçok genç, sosyalizmi insanlığın geleceği için bir çözüm yolu olarak benimsemişken, işler çatallaştı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN

- Advertisment -