Koca bir filmi, bazen tek sahnesiyle kayda alıyoruz.
Misal 1973 yapımı “Papillon (Kelebek)” filminin finalinde kameranın Dustin Hoffman’ı yalnız başına hapishaneye dönerken çekmesi ve onun ensesiyle, sırtıyla, yürüyüşüyle yaptığı rol, 40 yıl geçse bile hâlâ gözümün önündedir.
Elbette unutulmayan sahneler, sadece oyuncusuyla değil, senaryosu, çekimi, hatta bazen müziği, dansıyla da hafızaya kazınır.
Belleğimizde kalan o sahne, yaşadığımız anlarla da bütünleşerek çıkabiliyor karşımıza.
“Deja vu” gibi, kuvvetli, gizemli duygular da yaratıyor bazen.
Hayat da öyle zaten; sahnelerden, rollerden ibaret.
Yazımın girizgâhını böyle kurarken, doğrusu büyük tereddüt yaşadım.
Zira “unutulmaz sahneler” deyince, akla Titanic filmindeki Leonardo Di Caprio’nun ergen aşık rollerinin geleceğine dair bir “sanılgım” var.
Film ibadullah, tam 11 Oscar aldı da biri ona denk gelmedi.
Yazık oldu az sonra batacak vapurun ucunda “olsak tayyare” sahnesine…
“An müziği”ni (My Heart Will Go On) söyleyen Celine Dion’a da “Batan geminin malları…” makamından bir şeyler söylerdi de dilim, boş ver.
Olsun… Filmlerden akılda kalan sahneler hayata eklenir.
Bir yerlere dokunmuş, içerlerde bir kuytuya yerleşmiştir.
Filmlerde benim sevdiğim sahnelere gelirsek, saymakla bitmez.
Ve o sahnelerin elbet hepsini olmasa da, daha çok dans ve müzikle ilgili bir bölümünü paylaşmak istiyorum.
Linklerin üzerine tıklayıp, sereserpe izlemenin tam zamanıdır. (Mümkünse, laptop ya da ipad’den izlemenizi öneririm)
Ne de olsa hayatın sahneleri, kalabilenler için “Evde kal” nakaratıyla biçimlenmek zorunda.
(“Evde kalasın” diye bir beddua hatırlıyorum sanki çocukluktan.)
Başlayalım…
Jim Jarmush’un “Only Lovers Left Alive (Sadece Aşıklar Hayatta Kalır)” filminde Yasmine Hamdan’ın söylediği “Hal” şarkısı: “Hasret kalbimdeki nostaljiyi harekete geçiriyor /geceler uzuyor ve gündüzler geriye doğru akıyor.”
https://www.youtube.com/watch?v=xzlrf8Cvt5Y
Bir kadını dansa kaldırma tarzınız, sizi bütünüyle ele verir. (Ettore Scola – Le Ball)
https://www.youtube.com/watch?v=iOex5la0EvY
Pedro Almodovar’dan “Hable Con Ella (Konuş Onunla) filminden “Cucurrucucu Paloma”: “Üzgün bir kumru /Sabah erkenden gelir şarkı söylemek için /Küçük, bomboş bir eve /küçük kapıları genişçe açılan… O kumrunun /Adamın ruhunu taşıdığına yemin ediyorlar /Hâlâ umut ediyor /Kadının geri döneceğini…”
https://www.youtube.com/watch?v=922cxGUW3mc
Aynı yönetmenin “Pain and Glory” filmi ve Penelope Cruz.
https://www.youtube.com/watch?v=Bp4LiRoNrgk
Moulin Rouge – El Tango de Roxanne. Kükreyen bir dans…
https://www.youtube.com/watch?v=UsTrypAauUg
“Bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan ve açan /yalnız anlıyor içimde bir şey /gözlerinin sesini güllerden derin olan /hiç kimsenin, yağmurun bile, böyle küçük elleri yok.” (e. e. Cummings’den dizelerle Hannah and her Sisters) https://www.youtube.com/watch?v=dFKiNdvkOu0
“Pulp Fiction (Ucuz Roman)”da, Uma Thurman ile John Travolta’nın dans sahnesi. Meğer ne muzır, ne bereketli bir dansmış twist.
https://www.youtube.com/watch?v=WSLMN6g_Od4&t=3s
Aynı ikiliye doymayanlar için, bu kez yukarıdaki film kadar bilinmeyen “Be Cool”daki dans sahnesi.
https://www.youtube.com/watch?v=jhpUGU0LaYU
Milos Forman’ın “Amadeus” filminde Mozart’ın krala ve saray başmüzisyeni, bestecisi Salieri’ye piano/müzik “öğrettiği” sahne…
https://www.youtube.com/watch?v=-ciFTP_KRy4
Ettore Scola’nın “Una Giornata Particolare (Özel Bir Gün)” filminde, Marcello Mastrioanni ve Sophia Loren’in çok özel rumbası… Aynı zamanda zorunlu ama farklı bir “Evde Kal” örneği.
https://www.youtube.com/watch?v=0gOJWaQUhjk
Martin Scorsese’nin “Rolling Thunder Revue: A Bob Dylan Story” belgeselinden… One More Cup of Coffee’nin 1975’deki bu yorumunu izlemediyseniz, kaçırmayın derim.
https://www.youtube.com/watch?v=ujgqOgMIwfA
Parası olmayanlar Lotta’nın barında hesabı öpücükle ödeyebilir. (Roy Andersson – İnsanları Seyreden Güvercin)
https://www.youtube.com/watch?v=jX87rVZ0Vag
Ve aynı yönetmenden “You, the Living”.
https://www.youtube.com/watch?v=3d7p9k_QWhg
Robert Rodriguez'in yönettiği “From Dusk Till Dawn (Gün Batımından Şafağa)”da, Salma Hayek’in, Tarantino’ya Tito & Tarantula’nın müziği eşliğinde yaptığı “Table Dance”.
https://www.youtube.com/watch?v=Rii7C2Fa9so
Mikhail Baryshnikov’un “White Nights (Beyaz Geceler)” filminde, Vladimir Visotskiy’in “yaralı kurt” sesiyle söylediği şarkı eşliğindeki dansı.
https://www.youtube.com/watch?v=krzSqRCvzb8
“The Doors” filminden Riders on the Storm. Girişte filmin adının,The Doors yazısının hızla gelip, tam uçurumun kıyısında “açılması”/ayaklanması, belki de Jim Morrison’un hayatını simgeliyor.
https://www.youtube.com/watch?v=PrZbHklIroo
“Cross Roads” filminin ilk sahnesinde, Blues müzisyeni Robert Johnson’ı canlandıran oyuncunun “slide yüksüğü”nü takıp, o efsanevi ritme dalma sahnesi.
https://www.youtube.com/watch?v=Tm50YoK_wH8
“Shine” filminde barda, Rimsky Korsakoff’un Flight of the Bumblebee’si…
https://www.youtube.com/watch?v=8_p6-cAMr_g&t=20s
Leonard Cohen’in “I’m Your Man” belgeselinde Rufus Wainwright’dan Everybody Knows… (Şarkı için biraz beklemelisiniz)
https://www.youtube.com/watch?v=EeYCnw4wbTc
The Devil’s Advocate (Şeytanın Avukatı) filminde Al Pacino ve Flamenko: Şeytan dansta da gizlidir.
https://www.youtube.com/watch?v=s6b6C07GjSg
John Goodman’dan “Roseanne”da Sweet Home Chicago. Ritm duygusu ve şişmanlık, bazen müthiş bir dansı ortaya çıkarır.
https://www.youtube.com/watch?v=eIzxCVmLz4o
Ve yine Goodman’dan “King Ralph” filmindeki unutulmaz piano-dans sahnesi.
https://www.youtube.com/watch?v=LIjLSoDCpb8
Truffaut’nun “Jules ve Jim” filminde Jeanne Moreau’nun söylediği Le Tourbillon: “Onu dinlerken sarhoş oldum /Alkol unutturuyor zamanı / Herkes kendi yoluna gitti, hayatın girdabında”…
https://www.youtube.com/watch?v=bWjCTLsTxVY
Coen Kardeşler’in efsane filmi “Big Lebowski”de ölen arkadaşının küllerini okyanusla buluşturmak istersin. Ama…
https://www.youtube.com/watch?v=u44D3qKKGPU
Ve aynı filmdeki unutulmaz araba kazası tabi. Anlık coşku, mutluluk, hatta huzur kazaya açıktır.
https://www.youtube.com/watch?v=jo11SqLmuGc
Yine Ethan-Joel Coen’in “Fargo” filmindeki bir çok sahne. (Bu arada filmin daha sonra çekilen dizisini de önerebilirim)
https://www.youtube.com/watch?v=h2tY82z3xXU
Kahve fincanından, köpeğin tasmasına, perdesinden top kekine, mutfağından elbiselere kadar “en desenli” evde şiir okumak. (Paterson – Jim Jarmush)
https://www.youtube.com/watch?v=BJIzjKv_7rc
Eskiden asillerin görücü usulü, uzaktaki kadının kendisine ulaştırılan yağlıboya portresine bakarak gerçekleşirmiş. (Portrait of a Lady in Fire)
https://www.youtube.com/watch?v=PcKm3bC7wV4
Federico Fellini’nin “La Dolce Vita” filminin final sahnesi. https://www.youtube.com/watch?v=uU2xhRYeJa8&list=PLlVUH9SVWK079_MJr01HbffVN8YQ1UqMJ&index=93
Aynı yönetmenin Amarcord filminde siste dans.
https://www.youtube.com/watch?v=ZuBJYaMwHh0
Yönetmen Todd Phillips’den Joker: Joaquin Phoenix’le acının, kahkahanın, umutsuzluğun, deliliğin bin bir yüzü.
https://www.youtube.com/watch?v=vp16gX5i9LY
“Bazen bizi hastalıklar iyileştirir.” Van Gogh: Sonsuzluğun Kapısında.
https://www.youtube.com/watch?v=T77PDm3e1iE
Leonard Cohen “The Future” eşliğinde Natural Born Killers.
https://www.youtube.com/watch?v=6n9Q8bsONw4
Wayne Wang’ın yönettiği “Smoke” filminde Tom Waits – Innocent When You Dream eşliğindeki sahne…
https://www.youtube.com/watch?v=97IrbTlPxUc
Marias Lovers filminde Keith Carradine’dan “Marias Eyes”. (“Gözlerine bakana kadar kalbimi hiç hissetmedim” diyen, bu yumuşacık şarkının farklı yorumlarını youtube’da izleyebilirsiniz)
https://www.youtube.com/watch?v=JyNppdABrAo
Harry Dean Stanton’dan “Volver, Volver”, (Lucky): “Bu tutkulu aşk, tümüyle yorgun /Geri dönmek için.”
https://www.youtube.com/watch?v=77rJ8OSjhdM
Ve aynı şarkıyla Stanton bu kez sahnede; Bordo mendiliyle kruvaze ceket, kargo pantolon ve altında kovboy çizmeleri…
https://www.youtube.com/watch?v=QRDav1uhfAo
Paolo&Vittorio Taviani kardeşlerin “Kaos” filminin yükselen görüntüleri, yükselen müziğiyle final sahnesi…
https://www.youtube.com/watch?v=GGTjfNqIVc4
Nastassia Kinski ve Harry Dean Stanton. (Paris, Texas)
https://www.youtube.com/watch?v=Iy49CGdr004
Fransız çevreci Yann Arthus-Bertrand'ın Human belgeselinden sahneler…
https://www.youtube.com/watch?v=0-Retnj3TsA
“Sana tapıyorum… Hastayım…” der adam, kadın yanıtlar: “Geçmiş olsun…” (Ağır Roman)
https://www.youtube.com/watch?v=-tiI_hWYv_U
“Markette görüyorum, ‘kaymaksız yoğurt’ diye yazıyor. Kaymaksız yoğurt… İnsan yazmaya utanır yahu.” (Bir Zamanlar Anadolu – Nuri Bilge Ceylan) https://www.youtube.com/watch?v=_1LtSswdHVQ
– Aşık oldum.
– Üzülme, önemli değil. Panzehiri var.
– Hayır, hayır. Çözüm istemiyorum. Hasta kalmak istiyorum. (Il Postino)
https://www.youtube.com/watch?v=drlyPvNz_QA
Brucia La Terra (Godfather)
https://www.youtube.com/watch?v=hg5FHjPh2WE