Trump, Alaska’daki zirvede Putin'e Melania Trump’ın mektubunu teslim etti. Putin, Sloven asıllı First Lady’nin orijinali Rusça olan ve barış çağrısı yapan mektubunu toplantı sırasında okudu: “Bazı çocuklar sessiz kahkahalara mahkûm ediliyor. Sayın Putin, onların kahkahalarını geri verebilecek tek kişi sizsiniz. Bu çocukların masumiyetini koruyarak sadece Rusya’ya değil, insanlığa da hizmet etmiş olursunuz.”
Annem, gitti. Her tarafı tuhaf bir tek başınalık. O bile değil. Anlatılamıyacak bir eksiklik. Bir olmamışlık. Çürümüşlük hissi. Öyle yetimlikle, öksüzlükle alâkası olmayan bir duygu. Yaşanacak hiçbir şeyin kalmadıklığı. Çocukken annemden utanırdım ben. Bu utanma hissini sanırım okulda edindim ama o okul, annemi oraya getirerek annemle barışmamı, onu kabullenmemi de sağladı bir bakıma. Hayatımdaki tek protesto mitingine (Başörtüsü Yürüşüyüşü) katılmamı da anneme borçluyum. Onun için hissettiklerim zorladı beni o katılmaya.
İspanya resmi haber ajansı EFE'nin yerel yönetim kaynaklarına dayandırarak verdiği haberlerde, ülkenin kuzeyindeki Kastilya ve Leon'da 25, Galiçya'da 14, Asturias'da 12 ve güneydeki Extremadura...
Toplumsal düzlemde normalleşme, yalnızca siyasi bir gündemin değil, gündelik hayatın da sessiz rızasıyla işler. İnsanlar neyin konuşulabilir, neyin giyilebilir, neyin talep edilebilir olduğunu başkalarının bakışlarından, televizyon ekranlarından, apartman WhatsApp gruplarından öğrenir. Böylece çoğu zaman normal sandığımız şey, aslında içselleştirilmiş bir denetim biçimidir. Bugün siyasette sıkça duyduğumuz normalleşme çağrıları, eğer sadece bir tarafın veya belli tarafların pozisyonunu norm kılmak içinse, bu daha çok bir “yeniden hizaya çekme” girişimidir.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Gazze’den gelen ziyaretçi vizelerini “tam ve kapsamlı bir inceleme yapılana kadar” askıya aldığını duyurdu. Trump’a yakın aşırı sağcı aktivist Laura Loomer, San Francisco ve Houston üzerinden ABD’ye “Gazze’den mülteci olduklarını iddia eden” kişilerin girdiğini yazmış, Trumpçı çevrelerden tepkiler yükselmişti.