İtiraf etmem gerekirse, tam da Servet Çetin’den umut kesmişken, beni şaşırtarak, Iğdırspor maçında, bambaşka bir kimlikle sahne aldı. Akla ziyan "orta kesme"’ terk edilmişti, takım serinkanlılığını koruyarak, kenara taşıdığı bütün toplar için , orta yerine ‘’farklı alternatifler’’ arayışı içindeydi. Ancak Çetin, yetmişinci dakikadan sonra da oyuna akıl yerine kaosa davetiye çıkardı. Maç öncesinde soğukkanlı olmak gerekir, bu maçın panzehiri buz gibi soğuk bir oyun oynamaktır demiştim. Galiba ilk soğukkanlılığı kaybeden Servet Çetin oldu. Maç 0-0 bitti.
Mahir Polat’ın ağabeyi olan CHP İBB Meclis üyesi Turgay Polat, Bakan Yılmaz Tunç’un açıklamalarına cevap verdi: “Mahir Polat sizin kardeşiniz olsaydı, bu risk sürekli tepenizde dursaydı, geri dönülemez bir noktadan şans eseri dönseydi yine aynı cümleleri yazabilir miydiniz?”
Erdoğan: "Şu anda bu terörsüz Türkiye’yle ilgili süreç planladığımız şekilde yürümekte, herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Gelişmeler her geçen gün ülkemizin ve bölgemizin lehine."
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: "AB'de savunma harcamalarının artışı ve NATO’dan ya da Amerika’dan bağımsız bir savunma sisteminin kuruluşu tartışılırken, Türkiye’nin stratejik değeri, Avrupalıların gözünde Türkiye’deki demokrasiden daha fazla önem taşımaya başlıyor. Güvenlik ekseninde algılanan bir Türkiye var. Erdoğan muhtemelen bunun farkında olarak, Batı’dan büyük tepkilerin gelmeyeceğini, hatta kendi toplumundan da büyük tepkiler almayacağını düşünerek İmamoğlu adımını attı."
İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nde okuduğu kitapları anlattı: “Bizim İBB olarak bastırdığımız resimli belgeli Nutuk vardı. En çok onu okuyorum. Mustafa Kemal’in zafere olan inancı, müthiş azmi ve çalışkanlığı tariflere sığmaz. Kuran-ı Kerim’den de özellikle adaletle ilgili bölümleri not alarak okuyorum. Nâzım Hikmet’in bütün şiirlerini getirttim, o da başucumda. Hacı Bektaş Veli ile ilgili sayfa sayısı az ama müthiş derinlikli bir kitap da okuyorum.”