Manşet

Bize bir kubbe lazım

Şimdilerde PKK’nın kendini feshetmesi söz konusu iken, “Türkler ve Kürtler bu devletin ve ülkenin gerçek sahipleri veya efendileridir” ya da “Türkler ve Kürtler ittifak ederlerse bölgenin hakim gücü olurlar” gibi fikir ve öneriler ya da “Kürtler de önce ulus devlet kurmadıkça Türkler, Araplar ve Farslarla barışamazlar” demek 150 senedir sürmekte olan hatadan çok daha büyük bir hatayı ve çatışmayı icad etmek olacaktır. Hakkaniyetli ve adil olanı şudur: Bölgenin bütün dini, mezhebi, etnik ve sınıfsal sosyolojileri bu bölgenin gerçek sahipleri ve efendileridir.

Hakan Fidan, beş yıl önceki suikast girişimini ilk kez açıkladı: “Ağır arsenik ve cıva verildi”

Dışişleri Bakanı Fidan: "(Suikast girişimi) Ağır arsenik ve cıva verildi. Bir yerde olmuş, sonra tahlillerde ortaya çıktı. 4-5 sene oluyor."

DEM Parti: “PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz”

PKK’nın fesih kongresini yaptığını duyurmasından sonra ilk açıklama DEM Parti’den geldi: “Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz. PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.”

Özgür Özel’den Rümeysa Öztürk açıklaması: “Rahip Brunson’u bir gecede gönderen Erdoğan, vatandaşına özgürlük talep edemedi”

Özgür Özel, ABD'de Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle tutuklan Rümeysa Öztürk'ün serbest bırakılması sonrası bir açıklama paylaştı: "Trump isteyince Rahip Brunson’u bir gecede gönderen Erdoğan, kendi vatandaşının özgürlüğünü talep edemedi. Biliyoruz ki, Erdoğan’ı Rümeysa’ya susturan güç; KKTC’nin yok sayılmasına da Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına da sessiz bırakmaktadır. Bu suskunluk teslimiyettir!"
- Advertisement -

‘Yarının çocukları, gülleri için’

Bahçeli’nin çıkışlarına ve süreçte atılan adımlara dudak büken, ‘dış gelişmeler bunu mecbur kıldı’ diyerek küçümsemeye, ‘Erdoğan’ı yeniden seçtirmek için yapıyorlar’ diyerek süreci akamete uğratmaya çalışanların; betona çakılmış kazık gibi aynı yerde durmaya devam etmeleri, yıllardır toplumu paramparça eden Kürt sorununun nasıl çözüleceğine dair en ufak bir katkılarının olmaması tesadüf değil. Kendi gettolarında o kadar mutlu ve ‘haklılar’ ki kafalarını dışarı çıkartıp dünyada neler olup bittiğini anlamaya çalışmak onlara zül geliyor. TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’in tabutuna sarılı bayrağı bile ‘’AKP Kürt oylarını almak istiyor’’ sığlığından öte yorumlayamıyorlar. Kendileri gibi olmayan birinin ne söylediğini, ne hissettiğini, neler yaşadığını anlamaya empati yapmaya tenezzül bile etmiyorlar.

En Son Çıkanlar