Hakkındaki gizli tanık ve itirafçı beyanları gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 85 yaşındaki Zeki Sayak tutuklanarak Elazığ Cezaevi’ne gönderildi.
Trump, İran’ın dini lideri Hamaney'e dün bir mektup gönderdiğini açıkladı: "Eğer İran müzakere etmezse, bu onlar için çok çirkin olacak. İran nükleer silahlara sahip olamaz. Başka seçenekler de mevcut. Anlaşma imzalanıp tamamlandığında Orta Doğu'da büyük bir kutlama yapmalıyız.”
AK Partili Orhan Miroğlu, Suriye’deki olayları değerlendirdi: “Suriye iç savaşa sürükleniyor. Böyle bir iklimde değil silahlı örgütler, aşiretler bile elindeki silahı bırakmaz. Savaş kapıdayken biri silahınızı almaya çalışırsa hiç iyi şeyler hissetmezsiniz ona karşı! Böyle bir iklimde Suriye Kürtlerinin silahını almaya ve Kürt yerleşimlerini askeri tesis bile olsa bombalamaya dayalı bir stratejinin gözden geçirilmesi gerekir.”
Cumhurbaşkanları için “Başkomutanlık” sıfatı, kaynağını Anayasa’dan alan sembolik bir temsilden ibrettir. Muhafazakâr kesimde cumhurbaşkanlığı ile yetinmeyip ona bağlı bir sıfatı asli unsur haline getirmeye çalışmak neyin nesidir? Yoksa iktidarın zamanında eleştirdiği militarist bir vesayetten rol çalma girişimleri mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Başkomutan olarak söylüyorum ayağını denk al, almazsan biz denk getirmesini biliriz." şeklindeki söylemini nasıl izah edilebiliriz? Böyle bir söylemin “ordu ile ıslah etmek” gibi bir anlamı var mıdır?
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: "CHP'nin süreçle ilgili tutumu daha tereddütlü, daha bu işten kaçan bir görüntü sergiliyor. Nitekim Özgür Özel, bir duyumdan hareketle, 'Bunlar bir yıldır görüşüyormuş, bir pazarlık yapıyorlar, bir diyalog içindeler' gibi bir olumsuz tavır aldı ve 'Bizi kandırıyorlar' diyerek yanlış bir yaklaşım sergiledi. Yapması gereken şey, bu süreçte ne tür özgürlük hamleleriyle ve demokratik adımlarla bunun tamamlanacağına dair bir vizyon ortaya koymaktı."