Kandil’den (KCK) açıklama: “Kürt halkı bütün yapılarıyla ve bileşenleriyle Önder Apo’nun geliştireceği süreci esas alacaktır.” “Ankara’da gerçekleşen eylemin hareketimiz tarafından yapıldığı belirtiliyor. Eğer bu eylem bizim güçlerimiz tarafından yapılmışsa HPG gerekli açıklamayı yapacaktır. Ancak yansıtılmaya çalışıldığı gibi bu eylemin geliştirilen süreçle kesinlikle bir ilgisi yoktur.”
Yıldıray Oğur, Serbestiyet yayınında yorumladı: Ömer Öcalan’ın İmralı’ya 23 Ekim’de gideceği 5 gün önce netleşmişti. PKK (ya da güçlü bir kanat) Öcalan’ın çağrısını ağzına tıkadı. Bu olay, 93’deki 33 Er Olayı’na benziyor. Bu panik saldırı, Bahçeli’nin çağrısının ciddiyetini gösteriyor.
Leyla Zana’dan açıklama:
“Bizler, yani barışa susamış olanlar bu gelişmeleri, hukuki ve siyasi bir düzlemde demokratik çözüme dönüştürmeye çalışanların amasız, ancaksız yanında, arkasında duracağız.”
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: "Bu saldırının zamanlaması ve gerçekleştirildiği yer dikkate alındığında, iki temel ihtimal öne çıkıyor. İlk olarak, saldırının örgüt tarafından açılım sürecine doğrudan tepki olarak veya onu engelleme girişi olarak yapılmış olabilir. Bu kuvvetli bir ihtimal. Eğer bu doğruysa, örgüt burada açık bir mesaj veriyordur: 'Silah bırakmaktan söz etmeyin, Öcalan da söz etmesin.' Bu mesaj, örgüt içindeki farklı katmanlar ve karar vericiler arasında yaşanan bir iç gerilimi yansıtır ve tetikler."