GÜNÜN YAZILARI

İsrail’in ezberini bozan komedyen Bassem Youssef: Ne Doğu’ya sığdı, ne Batı’ya yar oldu

ABD’de yaşayan Mısırlı komedyen Bassem Youssef, Piers Morgan’ın konuğu oldu. Program 21 milyon kez izlendi. Bassem hem Filistin’de yaşanan katliama göz yuman Batı’nın iki yüzünü ortaya çıkardı hem İsrail’in ezberini bozdu. Aslında Bassem Youssef, Arap Baharı’nda Mübarek’in devrilmesiyle birlikte Arap dünyasının en ünlü talkshow yıldızına dönüşen başarılı bir kalp cerrahıydı. Bassem kısa sürede milyonlarca seyirciye ulaştı. Siyasi şakaları ve hiciv yeteneği hem Mursi’yi hem de Sisi’yi rahatsız etti. Gözaltına alındı, arkadaşları tutuklandı, ölüm tehditleri aldı ve para cezalarına çarptırıldı. En sonunda programını sonlandırıp ülkesini terk etti, ABD’ye yerleşti. Ne Doğu’ya sığabilen ne de Batı’ya yar olan Bassem Youssef, şimdi Filistin söz konusu olunca unuttuğu evrensel değerleri Batı’ya hatırlatıyor. Yıllar sonra yine milyonlarca kişiye ulaşıyor.

Gazze gözlemleri: Bütün dünya bize düşman mı?

Türkiye, Rusya faktörünün yeniden devreye girmesiyle bir denge siyaseti kurmaya çalışıyor. Bu yönelim, Batı’nın Türkiye’ye yönelik güvensizliğini körüklüyor. Türkiye geçmişte Batı kampının bir üyesi gibi hareket ediyordu. Bugün o kampın içinde mi dışında mı, bu net değil. Türkiye’nin kurucu önderi Atatürk de, Osmanlı İmparatorluğu da Batı uygarlığını hedef olarak önlerine koymuşlardı.

Yargıda iç savaş

AK Parti’de birbirinden farklı iki tavır var. Bir yanda “milli” ibaresini bir sopa gibi kullanan bir grup var. Çok cevvaller, lafı eğip bükmüyorlar; doğrudan Yargıtay’a kol kanat gerip AYM’ye had bildiriyorlar. Diğer yanda ise, hukuki bir çizgide durmaya çalışan bir grup bulunuyor. Onlar ise Yargıtay'ın bu kararından da, yargıdaki bu çatışma halinden de, daha genelde MHP'nin yargıdaki etki ve ağırlığından da rahatsızlık duyuyorlar. İlkine göre bu ikinci grubun zaafı, karnından ve ortaya konuşmaları! Ama bu kadarı bile, partide bir rahatsızlığın olduğuna delalet ediyor. Dolayısıyla AK Parti’nin bu mevzuda, MHP gibi, yekpare bir tutum alması zor görünüyor. Tuz kokmuş durumda, bir şeyler çatlayacak…

İsmet Paşa, Ecevit, Kılıçdaroğlu: Bir çizginin değişik halkaları

Ecevit köken ve eğitim itibarıyla Cumhuriyet’in şanslı kesimlerindendi. “Karaoğlan” diye anıldı, etrafında sempati halesi yaratmakta zorlanmadı. Ancak devletin otoriter yapısıyla her hesaplaşma girişimi, ona tehdit olarak geri döndü. Kılıçdaroğlu ise en alt sınıflardan, en yoksul “öteki”lerin arasından kendi özel çabaları ve gayretiyle bir yerlere geldi.
- Advertisement -

Dış politikada ahlak ve Filistin

İlk kez Alman filozof Immanuel Kant tarafından ortaya atıldı ve dış politikada bir parça ahlakın devamlı barışa yol açacağı iddia edildi. Olmadı tabii. Baksanıza uyuyan dev ABD’nin Dışişleri Bakanı yeniden Filistinli sivilleri kollamak lazım derken aksi takdirde Hamas’ın eline “koz veririz” diyor. Yani koz olmasa zararı yok. Biden, ölen Filistinli sayılarını Hamas abartıyor ; o kadar değil diyor. Yani daha az olmasının zararı yok sanki ! Sonunda ABD Dışişleri Bakanı sivil Filistinlileri hatırladı! Filistin devleti kurulursa masum Filistinlilerin naaşları üzerinde kurulmuş olacak. Hiç olmazsa boşuna ölmediler denecek…

En Son Çıkanlar