GÜNÜN YAZILARI

‘Gönüllü dezenformasyon’ bile geride kaldı, artık ‘kendi yalanını kendin uydur’ aşamasındayız

Maruz kalmayı, ‘kötü’ bir şeye zorunlu katlanış anlamında kullanırız. Mesela ‘yalan’a maruz kalırız fakat yeterince uyanık olursak onu başımızdan defedebiliriz. Fakat politik kutuplaşmanın düşmanlararası savaş boyutuna ulaştığı koşullarda yalan haberleri -şayet işimize geliyorsa- yalan olduğunu bile bile kabul etmek ve yayılmasına katkıda bulunmak sıradan bir davranış haline gelir. Bir sonraki aşama ise ‘kendi yalanını kendin uydur’dur. Şimdi o aşamadayız. Önümüzdeki iki ay boyunca bu derin çürümüşlük alâmetinin muhtelif versiyonlarıyla karşı karşıya kalacağız.

Seçim ve üç risk

Ülke halkının serbest, eşit, adil ve özgür seçimlere, özetle demokrasiye olan sadakat ve özlemini dikkate alınca, öyle iktidarların seçim süreçlerini olağan mecraından çıkarmaya cesaret etmeleri kolay değildir. Ben de böyle bir adımın intihar olacağını düşünüyorum. Ancak, yine de bazı şeyleri hatırlatmak istiyorum.

Küresel ısınmayla mücadelede Hollandalı çiftçilere takılanlar: İklim krizi nasıl siyasi krize dönüştü?

Hollanda’da bu hafta düzenlenen bölge seçimlerinde, oyunu iki senede %1’den %20’ye çıkaran Çiftçi Partisi birinci oldu. Genel başkanı ünlü tarım gazetecisi Caroline van der Plas olan Çiftçi Partisi, 2019’dan beri iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve azot salınımını azaltmak isteyen Hollanda hükümetine karşı çiftçilerin düzenlediği protestoların ardından kurulan bir siyasi hareket. Hollanda hükümeti ve medyası, çiftçilerin taleplerini dinlemedikçe ve göstericilere “radikal sağcı” dedikçe çiftçiler daha çok organize oldu, güçlendi ve sonunda Hollanda’nın en büyük partilerinden biri haline geldi. Hollandalı çiftçilerin zaferi, “ikna etmek” yerine “henüz kazanılmamış zaferlerin kutlamalarına” odaklanmış bütün dünya liberalleri, demokratları için ders niteliğinde.

Haydi başka gezegene gidelim!

Dünyada bütün nüfusa yetecek kadar ekmek var mı? Var. Yaşamak için insanın doyması gerekiyor mu? Gerekiyor. O zaman makul bir dünyada, başka her şeyden bağımsız olarak, herkes her gün yeterince ekmek yer. Kapitalizm bunu sağlayacak şekilde örgütlenmiş bir sistem mi? Hayır. “Parası olan insanların” değil, “insanlığın” temel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan bir sistem mi? Hayır. Demek ki makul bir sistem değil.
- Advertisement -

Seçmene çarpmak

Dengeleri bozacak ve kuracak bir parti olduğunu sandıkta tescil ettirmesi, 28 Mayıs’taki ikinci turdan önce HDP’nin elini güçlendirecek ve siyasi müzakerelere daha güçlü bir biçimde oturmasını sağlayacaktır. Kazananı tayin edecek bir pozisyon, siyasette her zaman bir partinin ayağına gelmez; HDP bu tarihi fırsatı, en azından taleplerinin bir kısmını hayat geçirmek için, iyi bir biçimde kullanmalıdır.

En Son Çıkanlar