Bu sayede anladım ki insanlar bir tutkuya kapıldıkları için kaçıyor değillerdir ve de. Kaçtıkları için tutku dolular! Konforundan vazgeçmeden korkularla yüzleşmek diye bir şey yoktur. Diğer bir deyişle, korkularımız nedeniyle konforlu dünyamıza mahkum olmayız, böylesi bir dünyanın esiri olduğumuz için korkularımızın mahkumuyuzdur.
"Söz konusu makûs talihi değiştirmek için ithal edilen deneyimli beyinlerden istenilen sonuçların devşirilemediği de apaçık ortada. Del Bosque geldi gitti. Aragones geldi gitti. Rijkaard geldi gitti. Schuster geldi gitti. Löw geldi gitti. Hiddink geldi gitti. Kimi köylüydü kimi semt kasabıydı kimi de aslında bir futbol cahiliydi. Ne de olsa herkes onlardan çok daha iyi biliyordu."
Seçim yasası değişiklik teklifi, demokratik ve hukuki ölçülerle bağdaşmayan, etik dışı, seçimleri katakulliye getirmeyi amaçlayan, siyasal cinliğin basit bir ürünüdür. Muhalefetin ve Millet İttifakı’nın bunun üstesinden gelemeyeceğini sanmak ise çocukça.
İlahi mesaj, modern psikoloji, Marx gibi sosyal bilimciler, içinde bulunulan halin belirleyici olduğu uyarısını yapar. Bu itibarla devlet yetkililerinin son zamanlarda dile getirdikleri bazı sözleri büyük bir uyarı olarak almak, faili isek değişmek, bunlardan etkilenen isek normal demokratik bir toplumun gereği değiştirmek çözüm olarak önümüzde duruyor.
Sürekli çifte standartlarından bahsedilen Batı’nın en azından standartları var ve bu standartların en düşüğünde bile kendi halkı hakkında bir liderin böyle konuşması düşünülemez. Ortada bir çifte standart varsa onun en büyüğü herhalde Türkiye’de demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin eksikliğinden, hamasetten şikayet edip Ukrayna’da Batı’yı ve Rusya’yı siyaseten, ahlaken eşitleyenlerin, gönlü hamasetin, militarizmin, otoriterliğin elinde oyuncak olmuş Rusya’nın propagandasına meyledenlerin çifte standardı olmalı.