“Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde bir defa yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı TV ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bulunduğu pozisyon itibariyle belki de o dönem kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği bu sözleri 2002 seçimleri öncesinde katıldığı Genç Bakış programında milyonlarca insanın karşısında sarf etti. Birkaç yıldır insanlar sosyal medyada sıklıkla bu sözleri paylaşıp Cumhurbaşkanı’nın LGBTİ+ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) hakları konusunda nasıl bir “U” dönüşü yaptığına dikkat çekiyorlar. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan değişmedi, o, sadece o zaman da olduğu gibi bugün de koşullar neyi gerektiriyorsa onu söylüyor, onu yapıyor.
Radikal solcu Melenchon’un NUPES ittifakı adayı solcu sendikacı Rachel Keke, 2022 Fransız seçimlerinde eski spor bakanı rakibini yenerek ülkenin ilk siyah kadın temizlik işçisi milletvekili seçildi. Tarihi zaferinin ardından eski sosyal medya mesajları incelenen Keke’nin 5 sene önce radikal sağcı Le Pen destekçisi, Esad sempatizanı ve homofobik bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıktı. Rachel Keke, eski mesajları nedeniyle özür dilemedi ve kişisel bir dönüşüm yaşadığını anlattı. Keke’nin temizlik işçiliğinden meclise uzanan hikayesi aynı zamanda iptal kültürünün pek de anlamayacağı türden bir ideolojik dönüşümün de özeti.
Nuri Bilge Ceylan belli ki kendini ve kendi hayatını fazlasıyla sorgulamış, en ince detaylarına kadar kafasında kurduğu sahnede durmaksızın yeniden canlandırarak onu sayısız kez yeniden izlemiş biri. Onun sineması aslında kendi hayatının her defasında farklı kişilerle başka mekan ve zamanlarda yeniden çekilmesinden ibaret.
Bir yaşı geçince ömür insana “hayat” eklemiyor, ömrün hazan mevsimleri sana ilkbaharlar vâdetmiyor. Hayatın ölçüsü, o demde ömür, yıl filan değil kalan baharlar. İlki beyhude aritmetik… Elde kalan soru da “Kaç yıl daha yaşarım?” değil her anlamıyla “Kaç bahar daha…”. O hazin sorunun yanıtı bir vakit sonra aritmetik de gerektirmiyor zaten, parmak hesabı. Ki saymayın bence, saydıkça bereketi kaçıyor.
NATO Zirvede ilginç ve çarpıcı değerlendirmelerden birisi Boris Johnson’dan geldi. Johnson’a göre Putin kadın olsaydı böyle bir saldırganlığa kalkışmazdı. Putin, önce kadın olmak ister miydi… Bu konuda hiç duraksamadan cevap verebiliriz. Hayır, o hakiki bir iktidar erkeği. İşgalci, infazcı, tecavüzcü bir askeri harekat yürütüyor.