GÜNÜN YAZILARI

Emekli askerlerin Rusya yanlılığı yahut Kemalist Avrasyacılık

Rus taraftarlığı muvazzaf askerlere değil, özel olarak emekli askerlere atfedilebilecek bir konumlanma gibi görünüyor. Elimde ampirik kanıtlar olmamasına rağmen, TSK’nın mevcut kurumsal yapısının ve liderliğinin, meslekî “muasır medeniyet” nirengisi olarak halen NATO’yu ve NATO/Batı ordularını gördüğünü düşünüyorum.

Ukrayna’nın işgaline sosyalistler nasıl bakıyor?

Saldıran ve işgal eden taraf Rusya olduğu halde, sosyalistler konuyu ağırlıkla “savaş karşıtlığı ve barış istemi” çerçevesinde ele aldılar. İşgalin üzerinde pek durmayıp, “Rusya ve ABD-NATO emperyalist yayılmacılığının rekabet ve hegemonya mücadelesinin yarattığı bir kötü sonuç” şeklindeki, iki bloklu denge formülüne rağbet ettiler. Belli ki, bu bildik formül, yarattığı düşünsel konforla, izahat ve ikna kolaylığıyla he zaman bir hayli çekicilik yaratıyor.

Yeni saflaşma: Rusya, Çin, Kuzey Kore… Biraz İran

Bir ülke, bir halk, kendi iradesini ezmek için üzerine yürüyen bir kabadayıya karşı direniyor. Dünya hop oturup hop kalkıyor. Bir anlamda kader savaşı veriliyor. Bizler buna sessiz kalabilir miyiz? Ya da eşkıyayı haklı gösterenleri destekleyebilir miyiz? Bir düşünün isterseniz...

Ukrayna direnişçileri hesapları bozdu…

Bir ülke tanklarla ezilirken, bir halk direnirken, “Ama onlar da NATO’ya yönelmeselerdi” diyerek işgalciyi mazur göremeyiz. Direnişçilerin siyasi görüşleri, istilacıların bahanesi olamaz. Putin, işgal konuşmasında Ukrayna’yı Çarlık Rusyası’nın bir bakiyesi gibi sayıyor. “Öyle bir millet, öyle bir devlet yok” diyor. Kendi “hakimiyet alanı” içinde gördüğü devlete, “Ya silahı bırakırsın, ya da seni tepelerim” diye saldırıyor.
- Advertisement -

Güçlü Meclis, istikrarlı hükümet ve özgürlükçü demokrasi

Parlamenter sistem önerisini bir “eskiye dönüş” olarak değil, “yeni bir sistem inşa etme kararlılığı” olarak ifade ediyor. Amacın, geçmişteki eksiklerden ve hatalardan gerekli dersleri çıkartarak, ülkenin köklü devlet tecrübesini “demokrasi ile taçlandırmak” olduğunu belirtiyor. Nitekim önerinin sunuş toplantısında bütün konuşmacıların “Yarının Türkiyesi” ifadesinin altını çizmesi, muhalefetin düne değil yarına referansla konuşmak istediğini gösteriyor.

En Son Çıkanlar