Geçen hafta İsrail’in güneyinde İsrail, ABD, Mısır, Fas, BAE ve Bahreyn dışişleri bakanları bir araya geldi. Bu toplantıyı mümkün ve acil kılan iki can yakıcı konu, Ukrayna savaşı ve doğurduğu yeni küresel kutuplaşma ve ABD ile İran arasında nükleer sorunu müzakerelerinin sona yaklaşmasıydı. İsrail ve Körfez ülkeleri ABD'ye şöyle diyor: Madem İran’la yaklaşmakta olan sözleşmeyle bizim güvenlik kaygılarımızı gözardı ediyorsunuz, biz de Ukrayna konusunda Rusya’ya karşı sizinle saf tutmak istemiyoruz. İsrail dahil bütün Arap ülkeleri, Rusya ve Çin gibi baskıcı rejimlerin yönettiği ülkelerin yanında kendilerini daha rahat hissedeceklerdir.
Bu yılın en soğuk 1 Nisan şakasını Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Gençlere, sosyal medyadan faydalanırken gerçek hayattan kopmamaları tavsiyesinde bulunan Erdoğan, "Demli bir çay ve aromalı bir kahve eşliğinde yapılan karşılıklı sohbetin getirdiği sosyalleşmeyi asla ihmal etmeyin. Ülkemizi, dünyayı gezmek için şartlarınızı zorlayın" dedi. Bırakın yurt dışına çıkıp bir kafede aromalı kahve içmeyi, karınlarını doğru dürüst doyurmadan yarı aç yatan gençlere bu tavsiyelerde bulunmaktan daha iyi bir 1 Nisan soğuk şakası olmazdı herhalde.
Gerçekten de Türkiye’ye gelen turistler içinde Ortadoğu ülkelerinden gelenler çoğunluğu oluşturuyor. Hepsine toptan “Araplar” dense de içlerinde İranlılar, Kürtler, Türkmenler, Filistinliler gibi değişik milliyetler bulunuyor. Bir de savaşla birlikte turist sıfatıyla gelenler var. Ruslar Putin’den, Ukraynalılar işgalden kaçıp geliyor. Rus ve Ukraynalılara lüks kafelerde, restoranlarda daha çok rastlıyoruz.
Victor Orban: 1989’da Soros bursiyeri olan, Rusya karşıtı, sivil toplumcu demokrat genç adam nasıl oldu da 2022 yılında Avrupa’nın hasta otoriter adamı haline geldi?
Kılıçdaroğlu, betonlaşmış, demokrasiden uzaklaşmış yapıyla uzun bir hesaplaşma arayışına girdi. Partinin kilit noktalarındaki tutucu devletçi isimler birer ikişer değişti. Eski zihniyetin hakimiyeti giderek azaldı. Kürt meselesi, diğer partilerle ittifaka yönelik yeni bir dil arayışı, muhafazakâr seçmene güven vermeye gayret eden birlikçi denemeler öne çıktı. Tabii Kılıçdaroğlu bir günde bu noktaya gelmedi. Tereddütleri, kararsızlıkları, cesaretsizlikleri…