Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali bu yıl 6-15 Aralık 2021 tarihleri arasında Cidde’de gerçekleşiyor. Bu ülkede 1980’lerin başlarından 2018’e kadar, yani 30 yılı aşkın bir süre boyunca sinema salonları yasaktı. Film çekmekse yasak değildi. 2000’li yılların başlarında, bir dönem boyunca, film izlemeyi seven Suud vatandaşları, sinemaya gitmek için komşu ülkelere seyahat bile etmişler. Hatta “sinema turizmi” diye bir kavram ortaya çıkmış. Sinema yasağını kaldıralı daha 4 yıl olmamış bir ülkenin, şimdi böylesine iddialı bir sinema festivali düzenlemesi, ezber bozucu bir durum.
Bugün başlayan Biden’ın sanal Demokrasi Zirvesi Youtube’dan canlı yayımlanacak. Zirvede, davetli olmayan Çin, Rusya, Belarus, Mısır ve Venezuela gibi ülkelerden gazeteciler, muhalif siyasetçiler, aktivistler de konuşacak. Bu isimler arasında kardeşi Çin’in toplama kamplarında tutsak edilen Uygur aktivist Rayhan Asat; 2021 Nobel Barış ödülü sahipleri Filipinli gazeteci Maria Ressa ile Rus Novaya Gazeta gazetesinin baş editörü Dmitri Muratov; Belarus’ta eski başkan adayı Sviatlana Tsikhanouskaya ve Venezuelalı muhalif lider Juan Guadio da var. Zirvede resmen davet edilmeyen Türkiye’den herhangi bir isim yok.
Şaşırtıcı derecede eksik ve çarpık bir hukuk, sosyoloji ve siyaset yaklaşımıyla harmanlanmış bir misyon duygusundan türeyen ve kendini mütemadiyen yeniden-üreten bir “tutsaklığın kültürel taassubu” içinde askerler bir yanda Muğlalı Sendromu olarak bilinen ve “bugün hukuksuz bir iş yaparsan yarın sahip çıkan olmaz” ile özetlenebilecek bir temkinlilik, öte yanda da “bir şey yapmalı!” ile özetlenebilecek bir tarihsel/kültürel misyon duygusunun yarattığı gerilim arasında rezonans halinde kaldılar.
Fatma 19 yaşında ama ruhen de bedenen de bir çocuk… Onu kaçırıp evlenen Ahmet’in annesinin boynuna taktığı altınlarla çektirdiği fotoğrafı gösteriyor ekrana. Gözlerindeki ışıltı insanın içini acıtıyor. Gözleri ışıldıyor ama içinde bulunduğu gerçek, algıladığından çok farklı. Hikâyesi aylardır televizyon ekranında; kocası ve kaynanası tarafından kazınmış saçları ve işkence görmüş yüzü de… Fakat onu kimse kurtaramaz, çünkü Fatma ‘reşit.’
"Bizim şu anda aşırı fakirleşmemizin ne kadar büyük bir şans olduğunu fark etmiyor musun Tülay," dedim. "Şu anda sen evlere temizliğe gidebilirsin mesela. Paramız varken evde oturup Esra Erol izliyordun, temizliğe gitmeyi teklif etsem kabul etmezdin. Şimdi ucuz işgücü oldun Tülay, her taraftan temizliğe çağrılacaksın, bu harika bir şey değil mi?" "Ben mesela…" dedim, "paramız olsa Serbestiyet'te yazabilir miydim? Şu anda ucuz olsun diye Hintli yazar çalıştırsalar onlara daha pahalıya patlar. O yüzden el üstünde tutuyorlar beni.