GÜNÜN YAZILARI

Çin’in İpek Yolu’na yeni rakip: AB’nin Global Gateway (Küresel Geçit) Projesi

Çin, devlet şirketlerine emir vererek süratle hareket edebiliyor. Ama AB’de işler öyle yürümüyor. Küresel Geçit projesinin iki zorluğu daha var: Hangi projelere önem verileceği ve özel şirketlerin nasıl teşvik edileceği. 27 ülke arasında kararlar kolay alınmıyor. (…) Gateway yani geçit sanki farklı ve yeni bir açılıma geçiş gibi. Aslında bunlar için ortaya “Küresel Geçit” koymaya gerek yok. Bunlar ilan edilmeden de yapılabilir şeyler. Ama siyasal bakımdan AB’nin de küresel bir varlık görünmesi gerekiyor anlaşılan.

Milliyetçi Siyonizm

Milliyetçi Siyonizm; kimseyi anlamak ve kimseyle uzlaşmak gibi bir dert taşımıyor, doğruluğundan zerre şüphe duymuyor ve düşman gördüğüne her kötülüğü yapma hakkını kendinde buluyor. İşte dünya tam bir aydır, bu milliyetçi Siyonizm’in ne kadar büyük bir felakete yol açtığını tecrübe ediyor.

Mamoste Ergun Özbudun

Ergun Hoca, tipik anlamıyla cumhuriyet elitini temsil eden bir aileden geliyordu. 14 Mayıs 1950 seçimlerinden sonra uzun süre CHP rozetiyle dolaştığını anlatırdı bana gülümseyerek. Yanına girince Kürtçe “hewale delal, serçava” (sevgili arkadaşım, baş-göz üstüne) diyerek selamlaşırdık, ben Mamoste “çawani başı” (nasılsın) diye sorardım, o da “ez başım tu çawani” (ben iyiyim sen nasılsın?) diye cevaplardı. En son ziyaretimde “Hocam Ankara’ya neden geldiniz?” diye sormuştum. “İstanbul Şehir Üniversitesi Marmara Üniversitesine devredildikten sonra bir sürü yere başvurdum ama beni almadılar. Demek ki liyakatli görmediler herhalde, artık bir şeyler yazmak gelmiyor içimden, sadece fıkra yazıyorum bu aralar” dedi sigarasından son bir yudumu alarak ve külün yere düşmemesi için itinalı davranarak beni yolcu etti.

“Bu genç kız artist olmak istiyor”

Öyle filmlerin finali hep, son karesinde, eğreti kadrajında sallanan/titreyen solgun bir “SON” yazısı yerine, Attilâ İlhan’ın o “vahim” şiiriyle geliyor sanki: “korkular su mudur süzülür parmaklarından /camlarda buğulanır soğuktan yalnızlığı /içinde bir ürperme eski yanılgılardan /aynı filmin ısrarla aynı yerden başladığı /kimliğini öğreniyor her defa başkasından”…
- Advertisement -

Ergun Özbudun’un hazırladığı anayasaya ne olmuştu?

Toplumlar ellerine geçen fırsatları işte bazen böyle heba edebiliyorlar. 2007'de Ergun Özbudun başkanlığındaki komisyonun hazırladığı Anayasa da o fırsatlardan biriydi. O tarihi fırsat kibirden ve önyargıdan kaçırıldı. Hatta elini taşın altına koyanlar yandaş, YAE’ci diye damgalandı. Sonradan öğrendik ki AK Parti, içinde sırf üniversitelerde başörtüsüne özgürlük getiren bir madde var diye Türkiye standartlarının hala çok ilerisinden olan o anayasa teklifini geri çekmezse hakkında kapatma davası açılmakla tehdit edilmişti.

En Son Çıkanlar