İstanbul Barosu’nun 19-20 Ekim’de yapılacak genel kurulunda 11 başkan adayı yarışacak. Bağımsız Avukatlar Grubu’nun İstanbul Barosu Başkan Adayı Halim Yılmaz, Serbestiyet’e konuştu: “İstanbul Barosu’nu 2002’den beri aynı grup yönetiyor. ‘Baro’nun AKP’si’ diyebiliriz. ‘İktidar çürütür, mutlak iktidar daha da çürütür’ sözünü burada da görüyoruz. Önceden avukatların menfaatleri için ya da toplumsal olaylarla ilgili etkin rol almak için baro adım atıyordu. Son birkaç yıldır baro ne avukatlarla ilgili ne toplumsal olaylarla ilgili adım atıyor. Baro seçimi sadece avukatları değil müvekkilleri yani vatandaşı, bütün Türkiye’yi ilgilendirir. Baro yönetimini değiştirirsek Türkiye’deki adalet sistemini de olumlu yönde değiştiririz.”
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasıyla başlayan yeni süreç hakkında Serbestiyet’in sorularını yanıtladı: “PKK Türkiye’deki silahlı varlığına son verip, ‘Türkiye’de var olan sorunların muhatabı bundan sonra demokratik siyasettir, siyasetçilerdir’ dediği zaman sorunlar çok daha rahat çözülür. Siyasete alan açılır, DEM Parti’nin de yeni anayasa sürecine katkı verebileceği bir ortam doğabilir. (Erdoğan’ın “Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur” çıkışı) Söylenen hiçbir şey boşuna değildir.”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın üçüncü maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bütündür” cümlesine itirazıyla ivme kazanan anayasa tartışmasını Gelecek Partisi Milletvekili, Anayasa Hukukçusu ve 2007’de AK Parti’nin hazırlattığı yeni anayasayı hazırlayan komisyonun üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun Serbestiyet’e değerlendirdi: “Anayasanın 3. Maddesindeki “Devletin ülkesi ve milletiyle bütün olduğu” ifadesinin seçkinci bir yaklaşımla açıklanacak bir tarafı yok. “Darbe anayasasına karşı çıkıyorsak, cumhurbaşkanlığı sistemine de karşı çıkalım”, “Türkiye’nin acilen çözmesi gereken sorun kapsamlı bir anayasa değişikliği değil”, “Eğer vesayete son vermek istiyorsak şimdi Türkiye’nin yasama organı, yürütme organı da ciddi bir bürokratik vesayet altındadır. Bunu sona erdirelim”
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Amberin Zaman'ın haberini veri alacak olursak, Bahçeli'nin DEM’lilerle tokalaşmasının arka planı, devletin Öcalan ile görüşmeye başlamasıdır denebilir. Eğer devlet Öcalan ile görüşüyorsa, “Kürt barışı” ihtimali de, arayışı da söz konusu olabilir. Bunun ne tür bir barış olacağı ayrı bir tartışma ama en azından görüşmelerin olduğu ve bir mekanizmanın harekete geçtiği anlaşılıyor.
MHP lideri Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni bir diyalog için DEM Parti’ye uzattıkları el, Ankara siyasetinin gündeminde. Bahçeli’nin en yakın kurmaylarından Feti Yıldız, Serbestiyet’in “Diyalog nasıl kurulacak, çözüm süreci için bir zemin var mı” sorusuna cevap verdi: Anayasa için, seçim için yapılıyor- gibi yorumlar bize göre çok sığ yorumlar. Terör, bölücülük Türkiye’nin enerjisini 40 yıl sömürdü. Yazıktır, günahtır. Bu mesele çok önemli, çok. Türkiye Yüzyılı’nda terörün ve bölücülüğün ortadan kaldırılması önceliktir. O gelenekten gelen partilerin vesayetten kurtulması, özgürleşmesi lazım. Türkiye partisi oldukları anda konuşulur. Sonrası kolay diyoruz.”