RÖPORTAJ

Oral Çalışlar anlatıyor: 93’te Öcalan’a “Özal öldü” deyince bana ne demişti?

Oral Çalışlar, Cumhuriyet Gazetesi’nde çalıştığı 92 ve 93 senelerinde, Abdullah Öcalan ile Lübnan, Bekaa’daki dairesinde yaptığı görüşmeyi Serbestiyet’e anlattı: “Gündelik siyaset, Alevilik, kadın hakları, eşcinsellik, İslamiyet dahil birçok konuda sabaha kadar süren bir görüşme yaptık”, “Öcalan’ın yanından ayrıldığımda Özal’ın öldüğünü öğrendim. Ardından Öcalan’a haber vermek için aradığım da bana ‘Osmanlı’da oyun çoktur. Onu zehirlemişlerdir’ dedi. “Öcalan’a ‘Bir gün bu mesele çözülür barışa kavuşursak, sivil biri olarak Türkiye’ye dönüp milletvekili olmayı düşünür müsün?’ diye sordum. Öcalan “Bir devrimci bu düzene intibak edemez. Bir devrimci ancak karşılıklı kırıp dökmeler ile yeniliklere yol açar’ dedi. Oldukça ihtilalci bir cevap verdi. Şimdi sorsam böyle konuşmaz diye tahmin ediyorum”

ÖZEL HABER | Kadın gassallar anlatıyor: “Kızım vefat ettiğinde onu yıkamaya girmiştim. Sonra gassallığa başladım.”

Gassal önce billboardlardaki "Ölünce beni kim yıkayacak" reklamlarıyla tartışma konusu oldu. Sonra başrolü Ahmet Kural’ın şiddet geçmişi tepki çekti. Şimdi ise kültürel iktidar tartışmalarıyla gündemde kalmaya devam ediyor. Tartışmalar devam ederken kadın gassallara diziyi sorduk: “Ben ilk defa 20 yıl önce kızım vefat ettiğinde onu yıkamaya girmiştim. Ondan sonra başladım gassallığa. İnsanlar dışarıdan anlamayabiliyor, korkabiliyor ama insan yakınının ölümünü tadınca hayata biraz farklı bakıyor.”

Ali Bayramoğlu: “Öcalan’ın açıklamaları pozitif. Sürecin merkezinde anayasa olacak”

Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Kürt meselenin talep ve hukuk yönüyle ilgili. Bahçeli ve Erdoğan’ın söylemlerinde hiçbir zaman demokrasi kavramına yer verilmediğini görüyoruz. Ancak Öcalan’ın açıklamalarında bu vurgu var. “Paradigma”nın sadece, güvenlik ve silah bırakma süreciyle sınırlı kalmaması, aynı zamanda demokratik bir çerçeveyi de içermesi gerektiğine dair Öcalan’ın bir beklentisi olduğu anlaşılıyor.

“Suriyeliler için Allah-u Ekber, Baas’a karşı herkesi eşitleyen bir slogana dönüştü”

Yıldıray Oğur, Suriye’de son durumu ve neler olabileceğini geçen hafta Halep, Hama, Humus ve Şam’ı dolaşan eski Hatay Milletvekili Mehmet Alğan ile konuştu: Allah-u Ekber, Suriye’de baskıcı Baas rejimine karşı senden daha büyük otorite var diyen ve insanları eşitleyen bir siyasi slogana dönüştü.” “Esad döneminde Suriye’de Sünni Müslümanlar için medeni hukuk şeriata dayanıyordu. Ama bir müftü bile sakal bırakmak için rejimden izin alıyordu.” İnsanlar kayıplarını aramak için duvarlara resimlerini asıyor. Herkes Muhabarat’ın kendi hakkında tuttuğu dosyayı arıyor” “İsrail Şam’a yürümüyor, Türkiye’de abartılı bir anlatım var.” “Suriye’de laiklik talep edenler ister istemez Baascılıkla itham ediliyor. Çünkü laiklik kavramı Baascılığı hatırlatıyor.”
- Advertisement -

RÖPORTAJ | Şahin Alpay: “Ölmek için, İsrail’e karşı yapılacak operasyona gönüllü oldum”

Yazar ve siyaset bilimci Şahin Alpay, hatıratı “Bir Hikâyem Var"ı Serbestiyet’e anlattı: “Suriye ve Filistin Kurtuluş Hareketi içerisinde, geçirdiğim toplam 9 ayda kendimi bir çıkmazın içinde görüyordum. Bir yandan Türkiye'de bir komünist devrim yapma düşüncesi, diğer yanda karım ve kızım. Ve bu açmazdan kurtuluşun ölümle mümkün olabileceğini düşünüyordum. FKÖ yöneticilerine ‘Ben İsrail'e yapılacak ilk operasyona gönüllü olarak katılmak istiyorum' dedim. Bu operasyonda mutlaka ölmeyi ve bu açmazdan kurtulmayı umut ediyordum."

En Son Çıkanlar