Her halükarda, erkenden buluşurduk, erkenden çökerdik güzel sofralara, erkenden hararetle konuşmaya başlardık ve dertleşirken bile çok neşelenirdik. Çünkü birbirimizin annesi, babası ve kardeşi olmayı, aynı anda bunların hepsi olmayı becerebiliyorduk ve büyük bir emniyet hissine sırtımızı dayayıp şartsız kabul görmenin rahatlığını yaşayabiliyorduk.
Sonraki kuşaklar olarak mimarlık tarihine getirdiği taze soluğun güveniyle sürdürdük hep işimizi. Her daim genç, enerjik, yeniliklere açık ve mücadeleci kaldı...
Suriye’nin kuzeyine ve ilk etapta Fırat’ın doğusunda yapılacak harekât Türkiye’nin ‘önleyici darbe’sidir ve de oyunu bozulan bir küresel güç için sindirilmesi zor bir darbedir.
Tipik bir Roma ordusu, İÖ 3. yüzyılda 2 lejyon (11,000 asker), İS 1. yüzyılda 3 lejyon ve ilâve kohortlar (yani belki 20,000, en çok 30,000 asker) boyutlarında. 13. yüzyılda tipik bir Moğol ordusu üç tuman, yani 30,000 atlı. İskender’in orduları da İssos’ta 40,000, Gaugamela’da 47,000 kadar. Bu rakamların birbirine yakınlığı, İlkçağ ve Ortaçağda “efektif olarak kumanda edilebilir çekirdek” hakkında bize bir şey söylüyor olmalı.
Fransa’daki Sarı Yelekliler hareketini, hayat standartlarındaki gerilemeye isyan eden orta sınıfların eylemi olarak görenler, eylemi güdüleyen temeldeki sâiki ıskalıyorlar: Adaletsizlik... Yoksulluk tek başına, insanda öfke uyandıran yoksunluk duygusuna yol açmaz; yoksunluk duygusu, yoksulluğun adaletsizlik ve eşitsizlikle buluştuğu noktada ortaya çıkar.