Yazarlar

Çin ve Uygurlar (ve yer yer Türkiye)

Bu nasıl bir paradigmatik körlük ki, insanlığın bütün o korkunç 20. yüzyıl tecrübeleri ışığında, hep aynı klişe sözler ve klişe pozların nâdanca, vurdumduymazca tekrarı üzerinden kendisine kolayca teşhis konulabileceğini zerrece algılamıyor?

Yalan dünya

Yalanlarla zedelenmiş bir güvenin tamir edilmesi çok zordur. Çünkü daha önce de belirtildiği üzere güven ile birlikte kişinin izzetinefsi de yara alır. Yalan söylenmiş olan insanın özgüveni incinir, kendisinin insandan daha aşağı bir seviye düşürüldüğünü hisseder. Burada, bir filozofun tarif ettiği ben-sen ilişkisi, ben-şey ilişkisine dönüşmüştür artık.

PKK Kürtlerden yine mi ‘daha fazlasını’ isteyecek?

Devlet, sokaktaki Kürdün salt PKK ile; PKK ise sokaktaki Kürdün salt devletle problemi olduğu yanlış kabulüyle nöbetleşe olarak Kürtlerden “daha fazlasını” istiyorlar. Daha fazlasını isteme hakkının kimde olduğunu, belirli bir anda Kürtlerin kimden daha fazla şikâyetçi olduğu keyfiyeti belirliyor. Anlaşılan daha fazlasını isteme sırası, yeni bir “halk savaşı” çağrısına hazırlanıyor izlenimi veren PKK’ya gelmiş bulunuyor.

Uygurlar ve Ermeniler

Devamında, Komünist Partisi hiç vazgeçmedi, her ne kadar hepsinin toplamı yüzde 9’u bulmasa da, yani yüzde 91 küsurluk Han Çinlileri karşısında çok ufak kalsalar da, o minicik azınlıkları dahi adım adım asimile etmekten. Özellikle Sinciyang, İslâmiyetin varlığı nedeniyle hep tehlikeli gözüktü. Zeminini, tipik bir modernist-komünist din korkusu oluşturdu.
- Advertisement -

Elalemin şakalarına gülerken…

Türkiye’de böyle bir törende bir komedyen şimdi muadillerini hatırlatmaktan bile çekindiğim benzer şakalar yapsaydı acaba kafasına kaç çatal, kaç bıçak, kaç tabak atılır, bu kötü havayı dağıtmak için üzerine kaç tane marş okunurdu.

En Son Çıkanlar