Yazarlar

Mumcu’nun cenaze töreni, 28 Şubat ve CHP’deki değişim çabasının durdurulması

Uğur Mumcu’nun cenaze töreni, törene katılan kitlelerin ruh hali üzerinden yeni ve güçlü bir devlet siyasetinin inşa edilebileceği duygusunu yaratmıştı. Bu yoldan gidildi ve sonunda 28 Şubat’a varıldı. Bu, hikâyenin bilinen kısmı… Madalyonun öbür yüzünde, o cenaze töreninin, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) Batı tipinde bir sosyal demokrat partiye dönüştürme uğraşlarını berhava etme doğrultusunda araçsallaştırılması var.

Alaattin Çakıcı ve karlı bir İstanbul hatırası

Arabanın duvarlarını yumrukluyoruz. Bağırıyoruz çağırıyoruz. Kimsenin umurunda değil. Tuvalete gitmemize son kez izin verildi. Zaten biz artık çözümü bulmuş, çiş yapıp duruyorduk. Kokular içinde ağlayan sızlayan mahkumlarla Antalya’ya yöneldik. Oradan Burdur. Sonra Bursa.

Türkiye’nin yeni dış politikası, ‘sorunsuz çember’: “Komşularla, bozduğumuzu düzeltme dönemi”

“Birçok ülkeyle ilişkilerimizi bozduk. Mısır'a hakaretler ettik. Birleşik Arap Emirlikleri'ni 2015 kalkışmasına katkıda bulunmakla suçladık. Üstelik İsrail'le ilişki kurunca bu ülke, kınadık; bölgede İsrail'le ilk ilişkiyi kuranın biz olduğumuzu unutarak. İsrail’e Allah'ın her günü adeta hakaretler yağdırdık. ‘Terör devleti’ dedik.” Şimdi bunları düzeltmeye çalışıyoruz.

Kıbrıs seçimlerinden bir ders: Birleşmeyenler kaybeder

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), tarihinin en dramatik seçim yenilgisini aldı ve yüzde 5’lik barajı aşamayıp parlamento dışında kaldı. Seçime ayrı ayrı giren diğer sol partiler de öyle. Birleşmeleri halinde etkili bir güç olma ihtimalleri yüksekken bölündüler ve topyekûn kaybettiler
- Advertisement -

1996: ‘Yeşil’ bir Kurban Bayramı’nda Güldal Mumcu’yu ziyaret ediyor

Uğur Mumcu cinayeti sonrasının en tuhaf gelişmelerinden biri de 1996’da yaşandı. O yılın Kurban Bayramı’nda ülkenin bildiği en acımasız Devlet tetikçilerinden biri, ellerinden tuttuğu biri kız biri erkek iki çocukla birlikte, biri kız biri erkek iki çocuğuyla birlikte yaşayan Güldal Mumcu’yu evinde ziyaret etti. Bu olayın imâ ettiklerine, sembolizmine bakıp da Güldal Mumcu’yu, bildiklerini uzun yıllar boyunca kendine sakladığı için eleştirmek mümkün mü?

En Son Çıkanlar