‘Annesi’ tarafından himayeden öte tahakküm altına alınan, biat etmesi istenen ‘yavru’ vatan Kıbrıs’ta, yeniden kullanıma sokulan milliyetçi söylem ile rahmetli Denktaş’ın icadı olan ‘Şükran sana anavatan’ nutuklarının eşlik ettiği heyecanlı ve biraz da gergin bir bekleyiş var.
Erdoğan, bütün kadroları ve dahi müttefiki Bahçeli ile birlikte 19 Temmuz’da Kuzey Kıbrıs’a gelecek.
20 Temmuz kutlamaları ile Kurban Bayramı aynı güne denk düştü bu yıl.
Erdoğan hem 20 Temmuz’u hem de Kurban Bayramını Kıbrıs’ta kutlayacak, üç gün gibi uzun sayılabilecek bir süre boyunca adada konaklayacak ve çeşitli etkinliklerde bulunacak.
Ok atma yarışları, mehteran bölüğünün geçit icra etmesi gibi etkinlikleri Okçular Vakfı tertip ediyor.
Hani şu İstanbul belediye seçimlerinden sonra akçeli işleriyle sık sık gündeme gelen vakıf.
Erdoğan ve Bahçeli kapalı kent Maraş’a gidip birtakım açılışlar yapacak; restore edilen küçük bir caminin de yer aldığı bölgeyi sivil kullanıma açmaları muhtemel. Bunun organizasyonunu da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yapıyor.
Rum tarafı (Kıbrıs Cumhuriyeti) Maraş ziyaretini yakından izliyor. Maraş kökenli Rumların ‘Maraş elden gidiyor’ şeklindeki feryatları üzerine paniğe kapılan Anastasiadis Avrupa Birliği’ni ve Birleşmiş Milletler ile Biden yönetimini Erdoğan’a karşı harekete geçirmeye çalıştı. Fakat çok da başarılı olamadı.
***
Kıbrıs ziyaretinde Erdoğan’ın canı Kıbrıslı Türklerle bir araya geldiğinde sıkılabilir.
Çünkü Erdoğan’a karşı ciddi bir tepki oluştu.
Türkiye’de duyarlı aydınların dışında, başta CHP kimsenin ilgisini çekmeyen cumhurbaşkanlığı seçimlerine yapılan müdahaleler henüz sıcaklığını koruyor.
MİT’in de dahil edildiği operasyonlarla rakiplerinin saf dışı bırakılması ve Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçtirilmesi Kıbrıs’ta henüz unutulmadı.
Unutulmadı ki önemli bir taban desteğine sahip ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Erdoğan’ın KKTC Meclisinde yapacağı konuşmayı boykot etme kararı aldı.
Anlayacağınız Erdoğan Mecliste hatırı sayılır bölümünün boş kaldığı sıralara konuşacak.
CTP ve TDP’nin boykot kararına sendikalar ve sivil toplum örgütlerinden ciddi destek var.
Boykotçu Kıbrıslıların söylediği aslında çok anlaşılır ve itiraz edeni de yok: “Erdoğan seçimlerimize yasadışı bir şekilde müdahalede bulundu ve halkın iradesini gasp etti.”
Erdoğan dün (16 Temmuz) Ayasofya’da kıldığı Cuma namazından sonra “KKTC Meclisi’nde çok önemli açıklamalar yapacağım, hazırlıklarımızı tamamladık” dedi.
Ne söyleyeceğini merak edenler var elbette.
Ama cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan büyük kırılmayı tamir etmezse söyleyeceklerinin pek bir anlamı da olmayacak ve Kıbrıs’ta pek de hoş karşılanmayacak…