6’lı masanın açıkladığı “Ortak Politikalar ve Mutabakat Metni” Türkiye’de olduğu kadar Kıbrıs’ta da bir miktar kafa karışıklığına neden oldu.
48 bin 400 kelimeden oluşan toplam 244 sayfalık metinde Kıbrıs sorunu sadece 1 yerde küçük 1 paragraf olarak geçiyor.
Paragraf şöyle:
“Milli davamız olan Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla KKTC’nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlama hedeflerini gözeteceğiz.”
Havadis gazetesi “6’lı masadan Kıbrıs’ta federasyona destek” manşetiyle verdi haberi.
“Federasyona destek” saptaması, gazetenin editörlerinin biraz da zorlayarak yaptıkları bir çıkarım oldu galiba.
Çünkü açıkça “federasyona destek” yok; “kazanılmış haklar” ve “iki toplumun egemen siyasi eşitliği” vurgusundan ancak böylesi bir anlam çıkarılabilir.
AK Parti hükümetinin “federasyon öldü, KKTC’yi tanımazsanız görüşme yapmayız” şeklindeki ayrılıkçı politikasına eleştiri bile değil.
Fakat Kıbrıs’ta herkes Havadis gazetesi kadar iyimser değil.
Kıbrıs Postası yazarı Rasıh Reşat “6 kişi ya da 6 siyasi parti bir araya geliyor ve Kıbrıs sorununa çözüm modelini siyasi eşitlik ile egemen eşitlik arasında seçim yapamadığı için siyasi egemen eşitlik diye bir kavram üretmişler.
“Hem nala hem mıha. Bir başka ifadeyle ‘Bizim bir Kıbrıs politikamız yok. Gelirsek bakarız’ demişler” yorumu yaptı.
Daha geçen ay AKSA tarafından 5 milyon dolara satın alınan ve havuz medyasına dahil edilen Asil Nadir’in eski gazetesi Kıbrıs’ın yazarları ise durumu “rezalet” olarak nitelendirdiler. “Kıbrıs eğer milli dava ise Erdoğan’a destek vermeliydiler” şeklinde öfkeli yorumlar yaptılar.
CHP çizgisine yakın sayılabilecek Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ise sert bir açıklama yaparak 6’lı masayı kınadı ve erken zamanda içine düştükleri yanlıştan kurtulmalarını istedi.
TKP-TDP, “Türkiye’nin hapsolduğu karanlığa bir cevap bulması umuduyla bir araya gelen 6’lı ittifakın mücadelesini selamlarken, bu birlikteliğin, söz konusu Kıbrıs Adası olduğunda, Kıbrıs halklarının geleceği için en iyisi olduğuna inanmadığımız ‘Milli Dava’ söylemi ile, adamızın kaderinin ev sahibi bizlerin çıkarları yerine, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları doğrultusunda şekillenecek bir diplomasi planının parçası olarak görmelerini ret ediyoruz” şeklinde net bir tavır ortaya koydu.
***
Aslında 6’lı masanın Kıbrıs sorunuyla ilgili hafızası var.
CHP ve diğerlerine oranla daha yakın geçmişte, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Kıbrıs sorunuyla ilgili önemli adımlar atılmış, “tek egemenlik, tek devlet ve tek uluslararası temsiliyet” kabul edilmiş ve böylece Crans Montana’ya giden sürecin önü açılmıştı.
Dolayısı ile böylesi kafa karışıklığına yol açacak cümleler mutabakat metninde yer almayabilirdi.
6’lı masa Kıbrıs sorunuyla ilgili “gelirsek bakarız” şeklinde bir tavır ortaya koyarak Erdoğan ve Bahçeli’nin gaz vererek coşturduğu tribünleri yatıştırmak maksadıyla topu taca atmayı tercih etti.