Pazar günü düzenlenen 94. Oscar Ödül Törenleri’ne oyuncu Will Smith’in komedyen Chris Rock’a canlı yayında attığı tokat damga vurdu.
Tokadını attı, ödülünü aldı
Ünlü komedyen Chris Rock, En İyi Belgesel ödülünün sahibini açıklamak için çıktığı sahnede bulunuyordu. Rock, konuşması sırasında Will Smith’in eşi oyuncu Jada Pinkett Smith’in dökülen saçlarıyla ilgili bir şaka yaptı ve kel bir kadın karakterin yer aldığı G. I. Jane filminin ikinci serisinde Jada’nın başrolde olabileceğini söyledi. Jada Pinkett Smith, saçkıran hastalığına yakın zamanda yakalandığı için saçını kazıtmak zorunda kalmış ve üzüntüsünü sosyal medya aracılığıyla paylaşmıştı.
Will Smith, Chris Rock’un şakasına önce güldü, sonra eşi Jada Smith’in göz devirdiğini gördü, ardından yerinden kalkarak sahneye çıktı ve Chris Rock’a sert bir tokat attı. Ödül törenini canlı yayında izleyenler bunun bir kurgu olduğunu düşündü. Will Smith tokat attıktan sonra yerine oturdu, Chris Rock’a çok ağır bir küfür savurdu ve eşinin adını bir daha ağzına almamasını söyledi. Bu sahneden sonra Türkiye’deki aralıksız bir şekilde “büyük resim arayan” tayfa dışında herkes bunun bir kurgu olmadığını anladı. Töreni canlı yayınlayan ABC kanalı bu sözleri sansürledi ve izleyiciler sansürsüz kesitlere Japonya, Avustralya televizyonlarının yayınlarından kesilen videolar aracılığıyla ulaştı.
Bu yaşanan olay, Smith ve Rock arasındaki ilk gerilim değildi. Jada Smith’in siyah adayların sayısının az olması nedeniyle katılmayıp boykot ettiği 2016 Oscar Ödül Töreni’nde de Chris Rock, Jada Smith ile dalga geçmiş, töreni, eşi aday gösterilmediği ve törene davet edilmediği için boykot ettiğini söylemişti.
Ödül gecesinin devamında Will Smith’in Kral Richard filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’nı kazandığı açıklandı. Teşekkür konuşmasında ağlayan Smith, tokatladığı Rock’tan özür dilemezken Akademi’den özür diledi ve konuşmasında aşkın insana çılgın şeyler yaptırabileceğini belirtti. Smith, ödül töreninden bir gün sonra Instagram’dan yaptığı açıklamada Chris Rock’tan da özür diledi ve uyguladığı şiddetin hiçbir mazeretinin ve gerekçesinin olamayacağını söyledi.
Will Smith, sunucuya sözlü bir şaka nedeniyle şiddet uyguladığı Oscar Ödül Töreni’nden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’yle birlikte ayrılırken Amerika ve dünya kamuoyu da ikiye bölündü.
#ElineSağlıkWillSmith
Milyonların gözü önünde şiddete baş vuran Smith’e destek verenlere göre Rock’un şakası hoş değildi ve Smith’in tepkisi de doğaldı. Yaşanan şiddet olayının ardından verilen reklam arasında, Denzel Washington, Bradley Cooper gibi isimlerin Will Smith’i teselli ettiği, Nicole Kidman’ın Smith’e sarıldığı anlar salondakiler tarafından kayıt altına alındı. Smith’in En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldıktan sonra yaptığı konuşması ise ayakta alkışlandı. Ünlü komedyen Tiffany Haddish ödül töreninin ardından Smith’i desteklediğini açıkladı ve tokat sahnesinin hayatında gördüğü en güzel şeylerden biri olduğunu belirtti, Smith’in siyah bir kadın olan eşine sahip çıkmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Demokrat Parti’nin sol kanadının önemli isimlerinden, Temsilciler Meclisi üyeleri Ayanna Presley ve Jamal Bowman da atılan tokadın hemen ardından Smith’i tebrik eden bir tweet paylaştılar. Gelen tepkiler üzerine atılan tweet’leri silen iki Demokrat siyasetçi, siyah kadınların saçlarının şaka konusu olmasının ve saçkıran hastalığına sahip kadınlarla dalga geçilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulamışlardı. Ayanna Presley de Jada Smith ile aynı hastalığa sahip olduğu için saçını kaybetmiş siyah bir kadın.
Amerika ve Türkiye’de özellikle bir kadının görünüşü hakkında şaka yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen sosyal medya kullanıcıları ya atılan tokadı destekledi ya da ‘ama’lı tepkiler gösterdi, Smith’in özrünün yeterli olduğunu dile getirdi. Eşini korumak için doğal bir refleks ile hareket ettiği ve korumacı bir içgüdüyle davrandığı için Smith’i takdir edenler de vardı.
Smith’e tepki verenler ise olayın kurgu olmadığını anlayınca onun, Jada Smith’e yönelik bir şaka nedeniyle şiddet uygulamasını kınadı, bunun eril bir şiddet olduğunu ifade etti. Smith’in şiddet uyguladıktan sonra ödül almaya çıkması, uzun bir konuşma yapması ve bu konuşmanın sonunda ayakta alkışlanması büyük tepki topladı. Özellikle tören sırasında Akademi’nin Smith’in adını vermeden kısa bir açıklamayla “şiddetin her türlüsünü kınıyoruz” demesi çok düşük seviyede bir tepki olarak görüldü. Akademi’nin harekete geçmesi talep edildi.
Tokadın cezası ne olacak?
Los Angeles Polis Departmanı, Chris Rock herhangi bir şikayette bulunmayacağını belirttiği için Will Smith hakkında adli bir işlem başlatılmayacağını açıkladı.
Oscar gecesini organize eden Akademi ise, CNN’e yaptığı açıklamada Akademi yöneticilerinin ödül töreni sırasında birbirinden uzak oturduğunu ve bu nedenle Smith’in tokat atması sırasında toplanıp ne yapılacağı konusunda ani bir karar veremediklerini söyledi. Akademi yöneticileri bu nedenle Smith’in uyguladığı şiddete rağmen ödülünü alıp uzun bir konuşma yaptığını belirttiler. Akademi gelen tepkiler üzerine, 28 Mart günü Smith hakkında inceleme başlatıldığını ve uygulanabilecek yaptırımların değerlendirildiğini açıkladı. Smith’in ödülünün geri alınıp alınmayacağı veya Akademi üyeliğinin sonlandırılıp sonlandırılmayacağı belirsiz, fakat #MeToo hareketinin ardından Akademi’nin kabul ettiğini açıkladığı kurallara göre şiddetin her türlüsü topluluk tarafından kabul edilemez bulunuyor ve Smith’in bu kuralı çiğnediği bariz.
Smith kimi tokatladı?
Will Smith, eşine yapılan bir şaka üzerine bir komedyeni canlı yayında tokatlayan oyuncu olarak tarihe geçti. Smith’in şiddetinin gerekçesi Jada Smith’in sağlık sorunu hakkında yapılan bir şakaydı. Smith’e hak veren veya şiddeti ‘ama’lı kınayan birçok kişiye göre de mizahın bir sınırı olmalıydı. Kadınların görüntüsü, sağlık sorunları, saçkıran hastalığı nedeniyle saçını kaybetmiş bir kadın mizah konusu olamazdı. Bazı hassasiyetler nedeniyle bazı şakaların yapılması, konuşmaların sarf edilmesi uygun değildi.
Bu durum ABD için yeni değil. Uzun bir zamandır “iptal kültürü” tartışmaları nedeniyle muhafazakarlar ve liberaller arasında bir kültür ve sansür savaşı yaşanıyor. İki grup da ateşli bir şekilde “uygun” görmedikleri kitapları yasaklıyor, konuşmacıların panellerini iptal ediyor, müfredatları değiştiriyor. Florida’nın Cumhuriyetçi valisi ilkokul sınıflarında “eşcinsel” denmesini yasaklarken, liberaller bazı okullarda içindeki ırkçı ifadeler nedeniyle Mark Twain’in kitaplarını yasaklatıyor. Maus gibi, Bülbülü Öldürmek gibi birçok önemli kitap cinsel betimlemeler nedeniyle kütüphanelerden toplatılıyor. Muhafazakar bir klan Harry Potter kitaplarını yakarken üniversitede düzenlenen panellerin basılması ve bazı isimlerin kampüste konuşma yapmasının engellenmesi olağan bir rutine dönüşüyor. İfade özgürlüğünün hukuki altyapısına en çok katkı veren, zamanında ABD bayrağı yakmanın dahi bir ifade özgürlüğü olduğunu söyleyen bir hukuk düzenine sahip Amerika hızlı bir şekilde sivil “Mccarthy” dönemine sürükleniyor.
Smith’in tokadı da aslında bir iptal tokadıydı. Smith, şakayı duyduğu zaman bir sözle, şiddet veya baskı içermeyen bir cevapla karşılık vermeyi düşünmedi dahi. Onun için bu kabul edilemez, dile getirilemez bir sözdü. Sözün kamusal alanda söylenmesi, sarf edilmesi onun problemiydi. Bu nedenle sahneye çıktı ve Chris Rock’u bir nevi “iptal etti”.
İfade özgürlüğüne verilen değer bu kadar azalmasaydı, Will Smith’in belki kesinlikle hoşlanmadığı, kendisini iliklerine kadar rahatsız eden bir ifadeye karşı vereceği ilk tepki bir tokat olmayacaktı, çünkü tepki verdiği şeyin bir “söz” olduğunun bilincinde olacak ve yılların komedyeni, başarılı oyuncusu, çok daha yaratıcı Chris Rock’un kariyerini bitirecek bir sözle onu rezil edecek bir cevap verecekti.
Belki eşinin elinden tutup töreni terk edecek, belki ödül aldığı zaman eşini sahneye davet edip alkışlatacak ve ödülünü bütün saçkıran hastalığına sahip kadınlara adayacak, belki Chris Rock’a tepkisini açık bir şekilde dile getirecekti. Will Smith bunların hiçbirini değerlendirmedi ve şiddete başvurdu, çünkü yaşadığı ülkede artık “sözler”, “fikirler” ve “şakalar” karşı görüşü atağa geçiren, hassasiyet testlerinden geçmesi gereken ve her türlü sansüre, yargı dışı baskı süreçlerine konu edilmesi gereken ifadelerdi, silahlı bir çatışmada sıkılan bir mermiden farkı yoktu.