GÜNÜN YAZILARI

Aracısız, yakın ve doğrudan

Musa Avsever ve Atilla Gülan’ın çok konuşulan veda merasiminin bir bagajı vardı: Eğer istenseydi ve teamüller izlenseydi Avsever emekli edilmeyebilir ve Genelkurmay Başkanı yapılabilirdi. Gülan da daha geçen sene Hava Kuvvetleri Komutanı yapılmıştı, kadrosuzluk gibi bir gerekçeyle emekli edilmişti. Bu durum, her iki komutanın da küskün olması ihtimalini doğuruyordu. Dolayısıyla her iki orgeneralin de bu törende kanıtlamaları beklenen bir şey vardı. Bu kanıtlama yükü için Avsever “bir subayın gelebileceği en üst seviyeye geldim” cümlesini, Gülan da benzer biçimde “en üst düzeyde bırakıyoruz” cümlesini kullandı. Artık bu konuşmaları 2008’lerdeki gibi komutanlık ambleminin bulunduğu otorite sembolü bir kürsünün ardından değil, yeni ve rakipsiz bir otoritenin şahsının tam karşısında yaptılar. Aracısız, yakın ve doğrudan!

Limni Adası’na Amerikan üssü fikri ile Tevfik Rüştü Aras arasında nasıl bir ilişki var?

Bir gazetemizde ABD’nin Yunanistan’ın Limni adasında askeri üs kurmak istediği haberi çıktı. Tabii hemen dikkatler Yunan adalarının “askerden arındırılmıştır” statüsüne çevrildi. Peki, Limni adasının statüsü ne? Meselenin zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ve Monterux Anlaşması’nın imzasından sonra 1936 yılında Meclis’te yaptığı konuşmayla ne ilgisi var?

“Yetmez ama evet Kılıçdaroğlu” diyenler; pişman olmayın, YAE’de böyle riskler vardır!

Yeminli ‘yetmez ama evet’ (YAE) düşmanları son yıllarda siyasetlerini defalarca “yetmez ama evet” çizgisi üzerine kurdu. Doğru yaptılar, çünkü temel ve en büyük siyasi hedefleri Erdoğan otoritarizmine son vermekti fakat kendi güçleriyle bunu yapabilmeleri imkânsızdı. Nitekim 2014 ve 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerinden olmayan başkan adaylarını desteklediler. Bunlara şimdi de Kılıçdaroğlu eklendi. Bu kesimler üç yenilginin ardından da pişmanlık sergiledi. Bu gereksiz duygunun sebebi açık değil gizli YAE’ci olmalarıydı.

Kim Jong Un kiminle savaşmaya hazırlanıyor?

Kore’yi sosyalist kabul eden ve ziyaret eden çok sayıda sosyalist gördüm. Şaşırmadım. Bizler de bir zamanlar belki bu düzeyde olmasa bile bugün saçma sayacağımız işler yapabiliyorduk. Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, önceki gün aniden Genelkurmay Başkanını ve önde gelen komuta subaylarını görevden aldı ve orduya “Savaşa hazır ol” emrini verdi.
- Advertisement -

100. yılında Türkiye’ye yönelik en büyük tehdit ne?

1000 yıllık imparatorluk bakiyesi, 100 yıllık cumhuriyetin karşılaştığı en büyük tehdit asimilasyona dahi hazır, kimliksiz, çaresiz mülteciler olmasa gerek. Herhalde bunu en iyi içinde eski MİT Müsteşarı ve eski Genelkurmay Başkanı’nın da olduğu bu hükümet biliyordur. En azından siyaset yapmak zorunda kalmadıkları anlarda, ülke yönetimiyle ilgili kararlar verilen dar toplantılarda bunu daha rahat konuşuyor olmalılar. Ya Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu “en büyük tehdit” kalmadıysa?

En Son Çıkanlar