GÜNÜN YAZILARI

28 Mayıs: İspanya için de kader günü

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için sandık başına gittiği 28 Mayıs günü İspanya da kritik yerel seçimler için sandık başında. Kritik çünkü bu seçim Aralık ayındaki genel seçimler öncesi Başbakan Pedro Sanchez için bir referandum haline geldi. Benzerlikler bununla sınırlı değil. İspanya seçim kampanyasında; yüksek enflasyonu ve ETA’nın yeni partisi Bildu ile Sanchez’in seçim işbirliğini konuşuyor. Ama İspanya’nın Türkiye’den farklı bir gündemi daha var: İktidar ortağı sosyalist parti Podemos’un sütyen takmayan lideri…

Sopa havucu yendi

Benim seçim sonucu özetim böyle: Çocukluğundan itibaren sopa gösterilerek korkutularak yetiştirilen bir toplumuz. İnsanlar üzerinde havuç vererek ödüllendirmek değil sopa göstererek korkutmak daha etkili oldu. Korkutularak büyütülmüş insanlar kendilerine uzatılan havuç yerine sopayı tercih etti. Ne de olsa o daha tanıdık ve bildikti. Yine de enseyi karartmayın, önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi daha var.

Gidemeyenlerin ülkesi….

Başlık Gülay Göktürk’ün 1999 yılında yazdığı meşhur yazıdan. 28 Şubat’ın baskılarından, başörtüsü yasaklarından bıkmış ama imkanı olmadığı için ülkeden de gidemeyenler için “Gidemeyenlerin Ülkesi” yazısını yazmıştı. Bu seçimden sonra aldığım mesajlar ve gördüklerim gidemeyenlerin ülkesinde rollerin bir kere daha değişmiş olduğunu gösteriyor.

Hatem Ete: Neredeyse kararsız saydığımız herkes sandık başında Erdoğan’a gitmiş

Panaroma-TR Direktörü Hatem Ete, seçim sonuçlarını ve anket şirketlerinin neden yanıldığını Oral Çalışlar’a anlattı: “Asıl çoğumuzun yakalayamadığı şey Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sinan Oğan’ı neredeyse yüzde 100'e yakın tutturduk. Sinan Oğan’la Muharrem İnce’yi virgülüne kadar doğru tutturmuşuz. Muharrem İnce ayrıldıktan sonra onun oylarının dağılımını da doğru tutturmuşuz. Hesaba katamadığımız Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun sandık başı psikolojisi olmuş. Neredeyse kararsız saydığımız herkes Erdoğan’a gitmiş.”
- Advertisement -

14 Mayıs tezleri

14 Mayıs, Erdoğan’ın 27 Mayıs İhtilalidir. Erdoğan’ı yenilgiden kurtaran güç Kemalizmdir ve aynı Kemalizm Kılıçdaroğlu’nun önüne set çekmiştir. Bugün Kemalizm Türk milliyetçiliğini asimile etmiştir; Kemalizm’in ideolojik müktesebatı, etnik Türk milliyetçiliğinden ibarettir. Tek oku etnik Türk milliyetçiliği olan Kemalizm’in bugünkü amacı ise, Kılıçdaroğlu’nun iktidar olmasını engellemektir. Erdoğan’ı Kılıçdaroğlu’na karşı mağlup olmaktan kurtaracak tek güç, CHP’nin ilerlemesine ve halkla bütünleşmesine engel oldukları için Kılıçdaroğlu tarafından dışarıda bırakılan Kemalist kadrolardır. Erdoğan, son yıllarda AK Parti’ye ve Sarayın danışman kontenjanına dâhil ettiği Kemalist kadroların Kılıçdaroğlu antipatisini kendisi için bir çıkış olarak görüyor: AK Parti’nin siyasal hayatının devamlılığı açısından yıkıcı ama Erdoğan için bir çıkış…

En Son Çıkanlar